Herkese merhaba değerli okuyucularım,
Artık insanlar arasında şu diyalog başladı, “ne olacak bu doların hali..”
Merkez Bankası kararını açıkladı. Şimdide FED’in kararı derken ekonomide son durum, ekonomi ne olacak konuları herkesin dilinde…
Her Salı saat 16:00’da Yeniçağ YouTube kanalında canlı yayın konuğum iş insanı ve ekonomist Onur Çanakçı’ya sizler için sordum…
Ne olacak bu doların gidişatı diye…
İşte Onur Çanakçı’nın görüşleri:
“Dolar hep aynı dolar.. Ülkeler arası göstergeler ile beraber piyasanın gösterdiği noktalar arası hareket eden.. Ama sen saatinin yelkovanını akrebini yükselmesin diye tutarsan, bir süre sonra saatini şaşırırsın..
Türkiye de tam böyle.. Artık saatini şaşırdı.. Doları seçime kadar tutma sevdası, bizim her gün milyar dolarımızı heba ediyor.. Peki dolar yerinde duruyor mu.. Geçen sene aynı dolar 8 lira değil miydi, hangi yerinde durma.. Tüm dünya faiz silahını çekerken, bizler elimizdeki parayı satma silahımızı çektik.. Peki o silah sonunda kime dönecek, millete.. Bedelini bu millet ödeyecek.. Serbest piyasaya müdahale bir devletin yapmaması gereken en önemli kuraldır.. Çünkü piyasalar ekonominin oksijenini sağlar, yaşaması için nefes olur..
İktidar bu baskı ile seçime kadar değirmene ne kadar su taşır göreceğiz.. Ama bildiğimiz bir şey var ki, değirmene su taşımanın maliyeti bize her geçen gün daha yüksek oluyor..
Tüm dünya ABD enflasyonunun beklentiden düşük gelmesi için olumlu bir sinyal alırken, Türkiye aynı karanlıkta yola devam ediyor..
Bence önemli bir tez konusu olmalıdır;
Dolar/TL endeksi 112 iken, dolar 18.50’ydi.. Endeks 106 düştü ve dolar 18.60 oldu.. Demek ki neymiş, serbest piyasa ayarları ile kafana göre oynarsan, “ben yaptım oldu” dersen, sonunda piyasa kontrolünün dışında tepkiler vermeye başlar..
Doların bu kontrol altında olduğu hissi veren duruşu sizleri aldatmasın.. KKM gibi bir bomba elimizde tehdit olmaya devam ediyor.. 94 milyar dolarlık bir tehdit.. Biz dolara dönüyoruz dedikleri anda yaşanacak krizi tahmin bile etmek istemiyorum..
Dolar 9 lira, 10 lira olacaklardiyenlere de seslenmek istiyorum.. Kıymetli arkadaşlar, diyelim ki dolar 9 oldu hatta 5 oldu.. Yahu o kur korumalıya para basan, parasını çekip, dolar alacak, ihracat sıfıra düşüp, ithalat patlayacak. Dolar 10 gün sonra 40/50 olur artık.. Şaka mısınız siz..
Sağlıklı olarak dolar düşsün istiyorsan, adalet ve ekonomik istikrar ile yabancı sermayeyi çekeceksin.. Tarım rekolteni arttıracaksın. Buğday, arpa gibi tahıl ürünlerini ithal etmeyip kendin üreteceksin.. Teknolojik yatırımlara üretime teşvikler sağlayıp destekleyeceksin.. İşte o zaman cari fazla verirsin..
Dolar Merkez Bankası gösterge faizinin tek haneye düşmesine anlık olarak tepki verse de müdahalenin ardından aynı seviyeye indi..
14 ay önce gösterge faizi %19’du ve bizler %20 ile tüketici kredisi kullanıyorduk.. Şu anda gösterge faizi %9 ama bizler %40 ile kredi kullanıyoruz.. Peki o zaman biz bu faize neden gösterge faizi diyoruz, bence göstermelik faiz olmalı ismi..
Ama kontrollü bir şekilde kuru yukarı doğru hareket ettirmek zorundalar.. Hem ihracat firmaları hem de KKM sahipleri için.. İlk defa bu ay KKM’ye giriş geriye gitti.. Bu ne demek? Demek ki oradaki 94 milyar dolar yeni bir arayışa girecek.. Ya Borsa, ya dolar olacak.. Borsa gibi karmaşık bir yapıya gireceğine, dövize girmeleri daha kolay olacaktır..
İnsanların ekonomide en önemli dayanağı güvendir.. Enflasyon ve kriz söylentileri, her zaman bunları geriye çeker..
Umarım ki iktidar bir an evvel aklıselim bir şekilde yeni keşifler yapmak yerine, ortodoks para politikası ile, tüm dünyanın kullandığı bilindik iktisat kuramları ile hareket eder.. Seçim için, koltuk sevdası için palyatif çözümler üreteceğine, milletin huzuru, refahı ve geleceği için pragmatik reformlar yapar.”
DÜZCE DEPREMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!
Hayatın içinde yaşam mücadelesinde barınma, gıda ve ekonomi en çok konuşulan konular…
Geçtiğimiz gün Türkiye olarak, depremde büyük bir sınavdan geçtik. Düzce’de yaşanan 6 şiddetindeki sarsıntıyı başta Düzce olmak üzere, Sakarya, Ankara, Bolu, Kütahya, Eskişehir, Bursa, Edirne, Zonguldak, Yalova, Kocaeli ve İstanbul’dan binlerce kişi hissetti.
Yaşanan sarsıntı sonrası çok şükür korku, panik ve kaygının dışında çok büyük kayıp ve hasar ile karşılaşmadık.
Bir vatandaşımız heyecan ve panikten olsa gerek kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
AFAD raporunda ise, toplam 80 vatandaşımız yaralı.
Zaten 1999 yılından bugüne kentsel dönüşüm ve deprem hep gündemimizdeydi.
Yaşanan depremin ardından, kaygılarla beraber, bu sarsıntı İstanbul depremini tetikler mi..
İstanbul’da deprem olursa ne kadar hazırız.. soruları yeniden gündeme getirdi.
Umarım kentsel dönüşüm hız kazanır ve 1999 depreminden bugüne depremi yaşayan İstanbul ve diğer illerde eski binaların yerine dayanıklı barınma alanları tez zamanda sonuçlanır.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.