Rusya’da Gagavuzca kitapların ilk yayıncısı rahip ve eğitmen Mihail Çakır’ı duydunuz mu? Köy köy gezerek insanlara Türkçe öğreten bir Türk milliyetçisi… İşte Mihail Çakır hakkında detaylı bilgiler…
Gökoğuz Türkleri’nin soy bilinci için ömrünü adamış bir Türk milliyetçisi; eğitimci, yazar, kültür adamı, şair, tarihçi…
Şimdi sıkı durun!..
O bir Hristiyan ve üstelik papaz. Gagauzların Tarihi ile ilgili 34 kitabın yazarı.
Gökoğuzların Türkçeyi kaybettiğinde Türklüğünü kaybedeceğinin bilincindeydi. Bunun için köy köy gezerek çocuklara, gençlere Türkçeyi öğretti. Bu çalışmaları 40 yıl aralıksız sürdü. Her köye yetişemeyeceğini anlayınca 1931’de Bükreş Büyükelçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver’den yardım istedi. Mihail Çakır’ın bu yardım isteği Atatürk tarafından karşılıksız bırakılmadı. Bölgeye Türkçe öğretimi için hemen 30 öğretmen gönderildi, 300 Gökoğuz genci üniversite öğretimi için Türkiye’ye getirildi. Mihail Çakır’a “Türklüğe Üstün Hizmet Nişanı” gönderildi.
Gagauzya’da can çekişen Türklüğü Mihail Çakır Türkçe ile ayağa kaldırdı.
60’lı ve 70’li yılların milliyetçi dilcileri Arapça ve Farsça sözcükleri “bizimdir” diye savunurken Oktay Sinanoğlu Amerika’dan sesini yükseltti:
“Türkçe giderse Türkiye gider!..”
Türkçe vatandır, Türkçe bayraktır, Türkçe Türklüğün can suyudur.
TÜRKÇE’YE NEDEN ÖNEM VERMELİYİZ!
Dil milli kültürün ilerlemesinde, milli duygunun gelişmesinde en önemli etkendir ayrıca. Atatürk ”Türk dili , Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir” diyerek konunun ne denli önemli olduğunu belirtmiştir. Dil yaşayan bir anlaşma aracıdır. Aynı zamanda dünyada bulunan soydaşlarımız ile tek bağlantı kurma aracımızdır.