Yunanistan resmen ateşle oynuyor! Yunan basını yazdı… İşte Atina’nın Girit planı
Ankara-Atina hattında tansiyon bir süredir Yunanistan cephesinden gelen açıklamalar ile artıyor. Yunan basınından tansiyonu zirveye çıkartacak bir iddia geldi. İşte Atina’nın Girit planı…
Komşu Yunanistan’da gündem bir kez daha Türkiye.
Son dönemde Türkiye’yi hedef alan açıklamalara imza atan Yunanistan’da gazeteler sayfalarını bir kez daha Türkiye’ye ayırmış durumda.
Yunan basını, Atina’nın Türkiye tarafından ‘savaş sebebi’ olarak görülen bir hamleyi masaya yatırdığını yazdı.
Ta Nea’da yer alan habere göre, Yunanistan, Girit’in güneyindeki kıyı bölgesinin karasularını 6 milden 12 mile çıkarmayı planlıyor.
Türkiye daha önce Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarmasını ‘savaş sebebi’ olarak nitelendirmişti.
Haberde, Yunanistan’ın bu kararını müttefiklerine bildirme yükümlülüğü olmadığını iddiasına yer verildi.
‘KARARNAME HAZIR’
Aynı haberde hükümete yakın bir kaynağa atıfta bulunularak cumhurbaşkanlığı kararnameleri hazır olduğu ve bunun doğrudan BM’ye sunulabileceği bilgisine yer verildi.
Türkiye ile Libya mutabakatına atıf yapılan haberlerde Atina’nın bu kararı bir koz olarak kullanabileceğinin de altı çizildi.
KRİZ MİÇOTAKİS’İN AÇIKLAMALARI İLE BAŞLADI
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler Yunan Başbakanı Miçotakis’in ABD’deki açıklaması sonrası gerilmişti.
Miçotakis, adını vermeden Türkiye’yi kastederek ‘Yunanistan komşularına dostluk elini uzatıyor. Ancak egemenliğimize, egemenlik haklarımıza yönelik ihlallere ve derhal son bulmaları gereken Yunan adaları üzerindeki üst uçuşlara müsamaha göstermeyeceğiz. Siz Kongre üyelerinden, bölgede silah satışları ile ilgili kararları verirken, NATO’nun güneydoğu kanadında yeni bir istikrarsızlık tehlikesini göz önünde bulundurmanızı istiyorum’ demişti.
Yunan Başbakanın ‘Siz Kongre üyelerinden, Helenizmin 48 yıldır büyük acı çektiği ve hâlâ kapanmayan bir yarasını unutmamanızı istiyorum. Kıbrıs’taki saldırı ve adanın şiddetle ikiye bölünmesini kastediyorum. Kıbrıs’ta iki ayrı devleti, kimse hiçbir zaman kabul etmeyecektir’ sözleri ise ayakta alkışlandı.
‘GERGİNLİK DÖNEMİ YAŞIYORUZ’
Miçotakis, Avrupa Halk Partisi 27’nci Kongresi çerçevesinde Rotterdam’da düzenlenen bir panelde de Türkiye karşıtı açıklamalar yapmıştı.
Miçotakis ayrıca “Bu dönemde, NATO’nun güneydoğu kanadında en son ihtiyacımız olan şey gerginliktir. Rusya’da birileri, böyle bir şeye çok sevinecek’ ifadesini kullanmıştı. Kaynak: Hürriyet
Öte yandan, Türkiye ile Yunanistan arasında gerginlik, ABD’nin Yunan topraklarında askeri üsler kurmasıyla daha da yükseldi.
ABD’nin Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’ne hibe ettiği M1117 tipi zırhlı araçlar Lozan Anlaşması gereği gayri askeri statüde yer alan Sakız Adası’nda görüntülendi.
ABD, YUNANİSTAN’I SİLAHLANDIRMAYA DEVAM EDİYOR
Yunanistan’ın çeşitli bölgelerine yeni üsler kuran ABD, Yunanistan’a askeri destek sağlamayı sürdürüyor. 83 adet Yunan F-16’sının Viper modeline dönüştürülmesi programı da devam ederken, 70 adet Kiowa tipi hafif saldırı helikopteri hibe edildi. M1117 tipi 1,200 adet zırhlı personel taşıyıcının (ZPT) da sevkiyatı halen devam ediyor.
Yunanistan, ABD tarafından hibe edilen zırhlı araçların bir kısmını Ege Denizi’nde yer alan gayri askeri statüdeki adalara konuşlandıracağını bildirmişti.
ABD’nin Atina Büyükelçiliği, ABD’nin yıl sonuna kadar Yunanistan’a 1200 adet kullanılmış zırhlı araç sevk etmesini planladığını duyurmuştu.
SAKIZ ADASI
Sakız Adası, 1923 Lozan Barış Anlaşması gereğince gayri askeri statü konumunda yer alıyor. Yunanistan, adanın statüsünü ihlal ederek, adada çeşitli üsler konuşlandırdı. Adada konuşlanan askeri birlikler zaman zaman tatbikat gerçekleştiriyor.
NE OLMUŞTU?
Yunan donanmasına ait çıkarma gemilerinin gayri askeri statüdeki Midilli ve Sisam adalarına ABD tarafından hibe edilen askeri araçları sevk ettiği anlar Türk İHA’ları tarafından görüntülenmişti. Yunanistan Midilli’ye 23, Samos’a 18 zırhlı araç konuşlandırdı. Güvenlik kaynakları, 18 Eylül ve 21 Eylül’de yaşanan bu olayları Yunanistan’ın Türkiye’ye yakın adaları silahlandırmaya ve adaların statüsünü ihlal etmeye devam ettiğinin en açık göstergesi olarak niteleyerek, bu saldırgan eylemleri “asla kabul edilemez” olarak değerlendirdi.