Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç bu sezona kadar dört teknik direktörle çalıştı. Geçici teknik adamlar da hesaba katıldığında bu sayı bir hayli arttı. Phillip Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut ve Vitor Pereira, Başkan Koç’un tercih ettiği isimler oldu. Ancak bu teknik adamlardan istenen katkı bir türlü alınamadı. Hocaların hatalarının yanı sıra Başkan Ali Koç’un da bugünkü kadar tecrübeli olamaması, yaşanan idari ve teknik sorunlar, sarı-lacivertli takımın başarısızlığına yol açtı.

Geçmiş dönemlerde sarı-lacivertlilerin sonuç aldığı ve şampiyonluk yarışı içinde olduğu dönemlerde sergilenen oyun, taraftarı tam memnun etmiyordu. Bu da takımda ve tribünde bir tedirginlik yaratıp bağ kurulmasının önüne geçiyordu.

Yıllardır taraftarın özlemini çektiği hareketli ve tempolu oyun herkesi maçın içine çekiyor. Artık tribünde kimse maçtan kopmuyor. Sıkılmıyor, uğultu olmuyor. Seyirci de adeta 12. Adam gibi sahada takımı baskı yaparken ona destek oluyor.

Crespo harika döndü

Miguel Crespo son dönemdeki formuyla Willian Arao ile orta sahada müthiş bir ikili oluşturdu. Çaykur Rize ile 22 Nisan’da oynanan maçta ayak tarak kemiği kırılınca sezonu kapatmak zorunda kalan Portekizli yıldız yaşadığı sıkıntılı günleri geride bırakarak formayı yeniden aldı. Teknik Direktör Jorge Jesus sezon başında oynatmak istediği futbol tarzına uymayacağını düşündüğü Crespo’yu forma rekabetinde ilk sıralarda görmüyordu. Hatta yıldız oyuncu bir ara son basamağa kadar inmişti.

Hocanın fikri değişti

Willian Arao’nun yanında ilk 11 için öncelik İsmail Yüksek’ti. Diğer tercih ise Miha Zajc oldu. Forma rekabetinde geri adım atmayan Miguel Crespo çalışmanın ve profesyonelliğinin karşılığını yine aldı. Portekizli futbolcu formayı kaptığı gibi oynadığı her maçın da yıldızı oldu. Jorge Jesus’un fikrini değiştirmeyi başaran Crespo, Alanyaspor maçındaki futbolu ve attığı harika golle yine vitrine çıktı. Fenerbahçeli taraftarlar başarılı futbolcuyu 82’de oyundan çıkarken ayakta alkışladı.

Jesus’un en önemli özelliklerinden biri de forma adaleti. Burada iki somut örnek dikkat çekiyor. Transferde kendi aldırdığı Bruma hazırlık kampında isteneni veremedi. Jesus kendi istese de performansından memnun kalmadığı oyuncuyu TFF’ye bildirilen listeye yazdırmadı. Hatasını hata ile telafi etmedi.

Lincoln de Jesus’un istediği ilk oyuncuydu. Brezilyalı oyuncu buna rağmen ilk Dinamo Kiev maçlarında ilk 11’de yoktu. Jesus, Lincoln’ü formu yükselince takıma dahil etti. Üstelik kendi bölgesi dışında oynatarak verim de aldı.

Taktik karmaşa bitti

Jorge Jesus’tan önce özellikle de Vitor Pereira döneminde Fenerbahçe’nin saha içindeki dizilişi hep gündemdeydi. Sonuçlar elde edilemeyince bu konu daha da tartışılır hale geldi ancak Pereira tercihlerinden geri adım atmadı. Jesus ise ilk günden itibaren tek bir sistemi olmadığını ve koşullara göre esnek davranacağını ifade etti. Takım sürekli kalabalık hücum ederken savunmada bazen 3’lü bazen 4’lü bazen de 5’li şekilde rakibini karşıladı.

Jesus’un kariyeri ve karizması onu en çok öne çıkaran özellikleri arasında yer alıyor. Herkesin saygı duyduğu ve sevdiği Portekizli teknik adam tam anlamıyla takımda otoriteyi sağladı.

Peres’e yoğun tedavi

Fenerbahçe’de sakatlıkları bulunan Luan Peres, Serdar Aziz ve Nazım Sangare izin yapmayacak. Bu üç ismin tedavilerine devam edecek. Dizinde yumuşak doku zedelenmesi ve şişme meydana gelen Peres’e yoğun tedavi uygulanıyor. Brezilyalı stoperin milli aranın ardından Beşiktaş’la oynanacak derbi maçta takımdaki yerini alması hedefleniyor.

Uzun süren sakatlığının ardından takımla birlikte çalışmalara başlayan Serdar Aziz, ağrıları artınca yeniden tedavi sürecine girdi. Tecrübeli stoper de verilen izinde tedavi olacak. Serdar’ın derbi maça kadar tamamen hazır duruma gelmesi bekleniyor.

Bu arada teknik heyet milli ara nedeniyle takıma 4 gün izin verdi. Fenerbahçe cuma günü gerçekleştireceği antrenmanla derbi mesaisine başlayacak.

Senad Ok / Milliyet