Savunma sanayinde milli teslimatlar yapılıyor
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, “2021’de Akıncı TİHA ve Atak Faz-2, ilk milli gemi savar füzesi silahlı kuvvetlere teslim edilecek.
2017-2018 yıllarında ağırlıklı olarak proje tanıtımları, yol haritaları, ön görüler çerçevesinde değerlendirmelerimiz olmuştu. Özellikle 2016’daki 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sonrası ve o dönem yaşanan pek çok gelişme savunma sanayiine nasıl yansıyacak; 2014-2015 sonrası atılan adımlar ne tür sonuçlar verecek gibi somut sorularımız vardı o dönem.
Allah’a hamdolsun hem kurumsal olarak hem de sektörel bazda, o dönemde yıllık değerlendirme buluşmalarında her defasında muazzam bir başarı grafiği ile karşınıza çıktık. O yüzden ağırlığı proje tanıtımları, duyuruları, yeni haberler vb başlıklara vermiştik o değerlendirmelerimizde.
2019 ve 2020 değerlendirmeleri de farklı değil. Biz Savunma Sanayii Başkanlığı olarak giderek artan ve güçlenen bir başarı grafiği ile karşınıza çıkmaya devam ediyoruz. Bu süreçte, gerek kurumumdaki tüm çalışma arkadaşlarıma, ekibime ve yol arkadaşlarıma teşekkürü milletimiz ve devletimiz adına borç biliyorum.
Ayrıca, bu çalışmalarımızı ana yüklenicilerimizden alt yüklenicilerimize, KOBİ ve yan sanayiinden teknoparklarımıza, üniversitelerimizden araştırma merkezlerimize kadar büyük savunma sanayii ailesi olarak birlikte gerçekleştirdik. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyor, hepsini tebrik ediyorum.
İlk günden bu yana bize, kurumumuza verdiği destekten ve savunma sanayiine liderliğinden dolayı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bu vesileyle bir kez daha Başkanlığımız ve savunma sanayii sektörü adına teşekkür ediyorum.
Bu desteğin her geçen gün giderek arttığına ben ve sektörümüzdeki tüm aktörler şahittir. Zaten elimizdeki somut veriler bunu yeterince gösteriyor. “Siz yeter ki işinizi iyi yapın, gerisini bana bırakın” deniliyor ki, biz SSB olarak, omuzumuzdaki yükün artmasından, kamuoyu önünde de “çalışmalarınızı iki katına çıkarın” talimatını almaktan memnunuz. Bize düşen, bu talimatı fazlasıyla yerine getirmektir.
Savunma Sanayii Başkanlığımız, 2020 yılında 35. Yılına girdi. 2020 Ocak ayında bir önceki yılın değerlendirmesinde, yine pek çok projeden ve teslim edilmiş işlerden söz etmiştim. Ama konuşmamda biraz hem 35. Yıl olması hasebiyle hem de son bir kaç yıldır büyük bir değişim sürecinden geçmemizden dolayı, ağırlığı Türk Savunma Sanayiinde Stratejik Perspektif meselesine vermiştim. Hangi adımları attık, atıyoruz, niye atıyoruz, hedeflerimiz neler ve nereye doğru yürüyoruz sorularına odaklanmıştım.
Bunun sebebi 2020 yılının oldukça zorlu geçeceğini öngörmemizdi ki yanılmadık. Kovid-19 salgını da bu sürece eklenince, beklediğimizden de büyük meydan okumalarla karşı karşıya kaldık diyebilirim.
Bununla beraber, bu öngörü çerçevesinde, bir yol haritamız olduğunu, şartlar ne olursa olsun amaçlarımıza ulaşmak için çalışacağımızı ifade etmiştim.
Allah’a hamdolsun ki, biz 2020 hedeflerimize büyük oranda ulaştık.
Karada, havada, denizde, siber alanda güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını yerli ve milli olarak karşılamak için yeni teslimatlar gerçekleştirdik ve yeni projelere başladık. Platform üretiminden hava savunma sistemlerine; silah, mühimmat ve füze üretimlerinden elektronik harp ve radar sistemlerine, haberleşme ve bilgi teknolojilerinden motor sistemlerine, askeri ekipman ve teçhizat üretiminden ARGE ve eğitim faaliyetlerine kadar; olmamız gereken her alanda hiçbir boşluk bırakmadan çalıştık.
Bütün bunları gizli-açık çeşitli ambargolara rağmen yaptığımızı da hatırlatmak isterim. İnşallah 2021 yılında hedeflerimizi daha da büyüterek yolumuza devam edeceğiz.
Öncelikle 2020 yılında neler yaptık sorusundan başlayalım. Ayrıntılarını sizlere verdiğimiz nottan çok kritik olarak gördüklerimi paylaşmak isterim.
Akıncı TİHA seri üretime hazır hale geldi. İkinci prototipinin ilk uçuşu yapıldı. 3.Prototip üzerinde çalışmalara başlandı. Aksungur SİHA’nın seri üretim faaliyeti başladı. Bayraktar TB2 ve ANKA SİHA’larımız sadece bizim değil, dost ve kardeş ülkelerimizin de kullandığı en önemli silahlardan biri oldu. Çeşitli sınıflarda kullandığımız İHA’larımıza ek olarak geçtiğimiz yıl; Kamikaze Mini İHA KARGU-2 ve Silahlı Mini/Mikro İHA SONGAR’ı da güvenlik güçlerimiz ilk kez kullanmaya başladı. İHA alanındaki bu çalışmalar dünyada bizi bu alanda ilk 3-4 ülke arasına, yani bir anlamda lider sınıfına yükseltti.
Mikro Uydu Fırlatma Sistemi Projesi kapsamında fırlatılan ilk yerli sonda roketi 130 kilometre irtifaya yükselerek uzaya çıkan ilk Türk aracı oldu. TURKSAT 5A’yı uzaya gönderdiğimiz şu günlerde bu projenin önemini bir kez daha vurgulamak isterim. Biz sadece uydularımızı yerli-milli yapma hedefinde değiliz, bu uyduları uzaya gönderecek fırlatma sistemlerini de yerli yapma hedefindeyiz. Yani ileride bu uyduları bir başka ülkeden değil, kendi ülkemizden de fırlatma imkanına sahip olacağız.
Hava Kuvvetlerimizin muharip unsuru F-16’larımızın yapısal iyileştirmelerine başladık ve ilk iki F-16 Blok-30 uçağının yapısal iyileştirmesini tamamlayarak teslim ettik. Milli Muharip Uçağımızın (MMU) tasarım faaliyeti ve rüzgâr tüneli testlerine devam ettik, alt sistemlerin seçimlerini gerçekleştirdik.
Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi HİSAR-A+yı envantere girmeye hazır hale getirdik. Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi HİSAR-O+’nın rutin testlerini başarıyla gerçekleştirdik. Portatif özelliğiyle kara, hava ve deniz platformlarımıza entegre edilebilecek Sungur Hava Savunma Sisteminin envantere girmesi için son aşamaya geldik.
İlk milli gemisavar füzemiz ATMACA’nın testlerinde sona geldik, envantere girme sürecine başladık. TRG-230 Füze Sistemine lazer arayıcı başlık entegre edilerek, İHA ve SİHA’ların işaretlediği hedefleri karadan vurabilecek şekilde TRLG-230 Füze Sistemi geliştirdik. Roket ve füze sistemlerinde kullanılan patlayıcılarda yurt dışı bağımlılığı azaltacak ROKETSAN Patlayıcı Hammadde Üretim Tesisini hizmete aldık.
Biz harekât alanında güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarına pratik çözümler üretmeye ayrı bir önem veriyoruz. Çeşitli tip ve özelliklerde optik sistemler, mayın ve patlayıcı tespitinde kullanılan dedektörler, lazer mesafe ölçer, balistik koruyucu başlıklar ve yeleklerin yeterli ve hızlı bir şekilde üretimine devam ettik. Terörle mücadele en önemli tehditlerden biri olan el yapımı patlayıcılar (EYP) ile mücadele kapsamında farklı teknik özelliklerde araç, sırt ve çanta tipi karıştırıcı ve köreltici sistemlerin teslimatlarını sürdürdük. Özellikle geçtiğimiz yıl içerisinde ilk kez kullanıma sunduğumuz makineli tüfekler için kesintisiz atış imkanı sağlayan Taşınabilir Mühimmat Sistemleri ve ergonomik el bombası ekipmanları gerek pratik gerek yerli-milli olması açısından önemli.
İhtiyaca göre çeşitli tiplerde deniz ve kara araçlarımızın teslimatlarına devam ettik. Envanterdeki FIRAT M60T ve Leopard 2A4 tanklarımızın modernizasyonuna hız verdik. Ülkemizde bir ilk olacak Yeni Nesil Kriminal İnceleme Aracı KIRAÇ’ları, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne teslim ettik.
Her zaman söylediğimiz gibi, artık bizim için asıl önemli olan; sadece platformlar değil, ileri teknolojiler ve kritik sistemlerin yerlileştirilmesi ve millileştirilmesidir. Bu anlamda elektronik harp, radar, haberleşme, görüntüleme gibi unsurları yerli ve milli olarak karşılamak için başlattığımız çeşitli projelerimizi de geçtiğimiz yıl tamamladık.
F-16 uçaklarımıza Milli Dost Düşman Tanıma Tanıtma Sistemi entegre ettik. SİHA’larımızda kullandığımız ve geçtiğimiz yıl açık şekilde ambargoya maruz kaldığımız CATS kameralarımızı seri üretime geçirdik, gelişmiş versiyonuna başladık.
AR-GE projeleri kapsamında; katmanlı imalat, malzeme, kızılötesi, lazer ve elektromanyetik, elektro optik, yapay zeka ve otonomi, geniş bant mobil haberleşme ve harp sistemleri, enerjik malzemeler, KBRN ve RF teknolojileri konularında çeşitli seviyelerde teknoloji çalışmalarına devam ettik.
Ülkemizde ilk kez Siber Güvenlik Haftası düzenlenerek, yerli-milli siber güvenliğin önemini en üst düzeyde ele aldık.
Savunma sanayiimizin nitelikli insan kaynağı ihtiyacı için oluşturduğumuz Vizyoner Genç, Savunma Sanayii Akademi ve Roboik gibi platformlar ve paydaşı olduğumuz TEKNOFEST ile gençlerimizin bu alana duyduğu ilginin artmasına destek olduk. Sektörün mühendis, tekniker ve teknisyen ihtiyacının karşılanması için, meslek lisesi öğrenci ve öğretmenlerine yönelik eğitimlere devam ettik.
Savunma sistemlerinin ihtiyacı olan alt sistem malzeme bazında 28 alt sektörde sanayileşme çalıştayları düzenledik. Sektörün insan kaynağı, envanter, ürün ve altyapı bilgilerini tek bir merkezde toplayıp, her tür analiz ve değerlendirmeyi otomasyonla yapabileceğimiz Yetenek Envanteri-YETEN Portalini başlattık. Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı-EYDEP kapsamında bu yıl da değerlendirme ve desteklerimiz sürdü.
Defence News Dergisi’nin dünyada en fazla ciro yapan savunma şirketleri listesine Türkiye’den 7 Türk şirketi girdi. Son 5 yılda 5 yeni firmamız bu listeye girdi.
Covid-19 salgınında sonra; savunma sanayiimiz, edindiği tecrübeyi sağlık sektörümüze de aktardı. İhtiyaç duyulan alanlarda yeni AR-GE projeleri başlattık, mevcut projeleri hızlandırdık. Yerli solunum cihazı hayata geçirildi. İlk yerli MR cihazı, mobil dijital röntgen cihazı, milli kalp akciğer pompası, otomatik harici defibrilatör cihazının daha gelişmiş versiyonu gibi çalışmalar hızlandı.
Son dönemde sıkça vurguladığımız, dual-use yani teknolojilerin hem askeri hem sivil amaçlı olarak çift yönlü kullanılmasına dair çeşitli projelere hız verdik. Dünyada yalnızca 7 ülkede üretilen x-ray araç ve konteyner tarama sistemlerini yerli imkanlarla üretmeyi amaçladığımız Milli Tarama Sistemi (MİLTAR) Projesini Ticaret Bakanlığımız için başlattık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için başlattığımız Elektronik Beton İzleme Sistemi Projesi kapsamında teslimatları gerçekleştirdik. TBMM Oylama Sistemi Projemizde ilk fazı bitirdik, Yüksek Seçim Kurulu için Veri Merkezi Projesini başlattık.
Bu vesileyle; pek bilinmeyen sivil alana dönük geçmişte hayata geçirdiğimiz ve mevcutta yürüttüğümüz şu projeleri hatırlatmak isterim:
Sismik araştırma gemimiz Oruç Reis,
Yeni nesil haberleşme teknolojilerini ülkemize kazandırmak amacıyla geliştirilen milli baz istasyonumuz ULAK,
Petrol ve doğalgaz boru hatlarımızın güvenliği ve denetimi için geliştirilen milli çözümler,
Karayolları güvenliğini sağlamak amacıyla otomasyon, demiryolu ulaşımında ise raylı sistem çözümleri,
Hava sahası denetimi, havalimanı haberleşme sistemleri gibi ihtiyaçlara yönelik hizmetler.
Biz bütün bunları tüm dünyada hayatımızı değiştiren, iş hayatını zora sokan, günlük tüm iş yönetim modellerini ve proje yönetimlerini değiştiren Kovid-19 salgınına rağmen başardık.
Üstelik bu süreçte savunma sanayiimiz sadece Kovid-19 salgınına karşı mücadele etmedi. Bu başarılar üstü kapalı, deklere edilmemiş ambargolara rağmen elde edildi. Kelimenin tüm anlamlarıyla tüm cephelerde adeta omuz omuza çarpışarak geldik ve başarılı olduk.
Bir yanda Kovid-19 bir yanda kapalı ve ince işlenmiş ambargolara karşı başarılı olduk.
2021 yılı da geçmişte başlayan projelerimizin tamamlandığı, yeni sistemlerimizin güvenlik güçlerimize teslim edildiği, ihtiyaçlara göre yeni projelere başlayacağımız bir yıl olacak.
Yine ayrıntılarını sizlere verdiğimiz 2021 yılı hedeflerimizde belli başlı bazılarını söylememiz gerekirse;
AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracının ilk teslimatlarını yapacağız. ATAK helikopterlerinin gelişmişi Faz-2 versiyonun ilk teslimatlarına başlayacağız. Milli Muharip Uçağın (MMU) alt sistemlerinin tasarımlarına başlayacağız. Mini, Taktik, Operatif ve Stratejik sınıf İHA ve SİHA’larımız ile sürü sistem görevlerinin icrasına yönelik projelerimiz hayata geçirilecek.
Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi HİSAR-A+ envantere girecek ve ilk teslimatları yapılacak. Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi HİSAR-O+’nın testleri tamamlanacak ve envantere girmeye hazır hale gelecek. Uzun Menzilli Hava ve Füze Savunma Sistemi-SİPER Projesinde, ASELSAN-ROKETSAN-TÜBİTAK SAGE’nin işbirliğinde sistem ve alt sistem bileşenlerine ilişkin detay tasarım tamamlanacak.
İlk milli gemisavar füzemiz ATMACA, Milli Torpidomuz AKYA, Tanksavar Silahımız KARAOK’un ilk teslimatlarını yapacağız. Savaş uçaklarımızın hava üstünlüğü için geliştirilen kısa ve orta/uzun menzilli BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN hava-hava füzelerinin uçak üzeri atışlı testleri tamamlanacak.
Platformlar için geliştirilen ilk milli 7,62 mm Makineli Tüfeklerin (PMT 7,62) teslimatlarını başlayacağız. Yurt dışından tedarik edilen Modüler Barut Sistemi yerine yerli olarak geliştirilen sistemlerin teslimatlarına başlayacağız. Envanterdeki havan silahlarının kullanım etkinliğinin artırılması için başlatılan projede modernize edilen ilk havan silahlarını teslim edeceğiz.
Deniz projelerimizde 2021 önemli bir yıl olacak. Çok maksatlı Amfibi Hücum Gemisi ANADOLU, Test ve Eğitim Gemisi UFUK ve Lojistik Destek Gemisini teslim edeceğiz, MİLGEM Projesinin 5. Gemisi İ sınıfı fırkateyn İSTANBUL’u denize indireceğiz. Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında 1. Denizaltını suya indirecek ve 2. Denizaltını havuza çekeceğiz. İnsansız su üstü ve su altı araçlarına yönelik yeni projeler başlatacağız.
Ağır Sınıf İnsansız Kara Aracının (İKA) prototipi üretilecek, Hafif ve orta sınıf İKA’larda ilk araçlar teslim edilecek. TSK envanterinde ilk olacak Pars 6×6 Mayına Karşı Korumalı Araçların ilk teslimatları yapılacak.
Motor projelerinde bu yıl somut çıktılar alacağımız bir yıl olacak. SOM ve ATMACA füzelerinde kullanılacak KTJ3200 Turbojet Motoru ilk kez teslim edilecek. ALTAY Tankı için geliştirilen BATU tank motoru ilk prototipi çalıştırılacak. Yeni Nesil Hafif Zırhlı Araçlar için geliştirilen UTKU motor ve transmisyonun ilk prototipi çalıştırılacak.
Elektronik harpte; Yüksek Frekans Elektronik Taarruz sistemi ve Erken İhbar Radar Sistemi gibi unsurlar ilk kez teslim edilecek. SİHA’larımız için CATS kameralarımızın seri üretimi sürerken, gelişmiş versiyon ASELFLIR-F500C Projesinde tasarım aşamasına geçilecek ve ASELFLIR-600 projesi başlatılacak.
En başta ifade ettiğim üzere, yıllık değerlendirme buluşmasını biz SSB olarak önemsiyoruz. Hedefini her geçen gün büyüten SSB ve savunma sanayii sektörü olarak inşallah önümüzdeki yıllarda çok daha büyük projelerin, gerçekleşmiş hayallerin konuşulduğu yeni değerlendirme buluşmalarına sabırsızlıkla hazırlandığımızı bilmenizi isterim.
Bu vesileyle sektörün geleceği açısından bazı hususları dile getirmek istiyorum. Bahsedeceğim konular, hem sektörün hem de dolayısıyla ülkemizin geleceği açısından kritik önemi haiz başlıklardır. Öyle ki sektörün geleceğini sıhhatli bir istikamette yürütmek istiyorsak, yani yürümekten koşmaya doğru ilerlemek istiyorsak, bunları yapmak zorunda olduğumuzu da ifade etmek isterim.
Biz SSB olarak bu konularda üstümüze düşeni yapma konusunda bir saniye dahi tereddüt etmedik, etmeyeceğiz. Çünkü bu konularda kat edeceğimiz her bir mesafe, savunma sanayiimizi bir pozitif girdi olarak geri dönecek ve toplamda ülkemizin savunmasına, memleketimizin teknoloji birikimine katkıda bulunacaktır.
7 kesime çağrıda bulunmak istiyorum.
Günceli yakalayın, teknoloji odaklı savunma sanayii gündemini yakından takip edin!
Mühendislik başlığı altındaki tüm bölümlerde eğitim müfredatlarının teknoloji odaklı olmak üzere savunma sanayii ihtiyaçları, gündemi ve gelecek perspektifiyle senkronize edilmesinde fayda var.Finans, istatistik, dış politika, iletişim, kamu idaresi, hukuk vb programlarda savunma sanayiinin müstakil bir konu olarak ele alınması (savunma ekonomisi, savunma yönetimi, savunma iletişimi, dış politika ve savunma sanayii vb) ve gençlerin birikimine katkıda bulunulması çağrısında bulunuyorum.
(Örnek: Bizim 30’dan fazla üniversite ile yoğun çalışmalarımız, teknoparklarımız var. Aldığımız geri bildirimlerden çok olumlu. YÖK vb kurumlarla gerek müfredat gerekse tavsiye edilen araştırma konularında çalışmalarımız var. Daha da artırılması gerektiğini düşünüyoruz ve buna ağırlık vereceğiz)
Savunma sanayii seni bekliyor. Kendini geliştir, kapılar sana açık, bekliyoruz!
Günceli yakalayın, teknoloji odaklı savunma sanayii gündemini yakından takip edin. Savunma sanayii çok boyutlu ve kapsamlı bir alan. Bu alanda yer almak isterseniz, kapılarımız sonuna kadar açık. Önümüzdeki en az 10 yıl bu sektör güçlü bir istihdam ve geniş imkanlar sağlayacak. Fakat kendinizi geliştirin. Hem mevcut literatürü kapsamlı bir şekilde takip edin hem yeni okumalarla geleceğe odaklanan bir perspektifle hareket edin. Üniversiteye adım attığınız andan itibaren savunma sanayii gündemini yakından takip edin ve birikiminizle buradaki yerinizi ayırtın!
(Örnek: Sadece gençlerimize yönelik Vizyoner Genç programımız ve ROBOİK yarışmamız, Teknofest gibi faaliyetlere yoğun desteğimiz ve öğrenci topluluklarıyla iyi bir temasımız var. Bu tür işlerin daha da artırılması gerektiğini düşünüyoruz ve buna ağırlık vereceğiz. Gençler bu noktada sadece okuldaki müfredatla yetinmemeli ve daha çok okumalı.)
Okuryazarlık, uzmanlık ve analiz imkanlarını artırın, savunma ve güvenlik muhabirliğini güçlendirin!
Medyanın ilgisi önemli ve farklı kesimleri teşvik ediyor. Sektörün yoluna güçlü şekilde devam etmesinde pozitif bir katkısı var. İsimsiz kahramanlarla dolu bir sektörde medyanın süreçleri takip etmesi ve gelişmeleri bildirmesi son derece faydalı. Sektörün gizlilik ve işlerin mahremiyeti gibi boyutlarına dikkat ederek, gerçekçi analiz ve haberler için her tür desteği vermeye hazırız. Fakat sizlerden ricamız, savunma okuryazarlığı, savunma ve teknoloji farkındalığı, savunma ve güvenlik muhabirliği gibi konulara kapsamlı bir şekilde eğilmenizdir. İyi ve güçlü bir savunma sektörü için iyi ve güçlü bir savunma sanayii medyası gereklidir diye düşünüyoruz. Bu süreçte, sektörün temellerine dair, teknolojinin gidişatına dair her tür bilgilendirmeyi doğru ve etkin şekilde yapmak son derece faydalı olur.
(Örnek: Eskiden tamamen kapalı kutu olan bir sektörü yoğun bir iletişim sürecine açtık ki kamuoyu ve hesap verilebilirlik açısından da önemli bir mesele bu. Gizlilik ve mahremiyete önem vererek, iletişimi daha da artırmayı düşünüyoruz çünkü aynı zamanda bu bilinçlenme ve farkındalık demek. Bu süreçte medyadan beklentimiz profesyonel bir düzeyde savunma ve güvenlik analizlerine ve imkanlarına desteği artırmasıdır).
İş insanlarına: İhracat için kolları sıvayın, sahaya inin ve gece gündüz çalışın!
Sektörümüz tüm dünyaya başarılı ürünler ihraç ediyor. Beklemeyin, izlemeyin. Aktif bir şekilde tüm dünyayı takip edin, dolaşın. İmkanları zorlayın. Başkaları yapıyorsa bilelim ki çalışırsak eğer biz de yapabiliriz. Devletimiz her tür desteği veriyor. Daha fazla aktif olun, daha fazla sahaya inin. Temas kurun, anlatın, anlattırın ve Türk savunma sanayinin bayrağını yükseltin.
(Örnek: İstisnasız tüm ihracat başlıklarında her tür danışmanlığı sunuyor, destek veriyoruz. İlgili Derneklerimiz konuyu yakından takip ediyor. Dış işleri ve Ticaret Bakanlıklarıyla bu alanda yakın çalışmalarımız bu dönem daha da artacak. Ama iş insanları ciddi inisiyatif almalı ve pasif bir şekilde süreci izlememeli).
Savunma Sektörüne: Türkiye ve dünya sizi izliyor, sizinle gurur duyuyor ama bugüne dek başardıklarımız yetmez, iki kat çalışın ve mazeretleri unutun!
Cumhurbaşkanımız hedefleri net bir şekilde gösterdi. Her tür desteğin verildiği bir ortamda projelerin aksaması, gecikmesi veya ötelenmesine yol açacak hiç bir gerekçe ve mazeret yoktur. Türk savunma sanayiinin her bir neferi, her bir kurumu milletin verdiği desteğe layık olmak için gece gündüz çalışmalıdır. Uyum, işbirliği ve koordinasyon halinde bir bütünün parçaları olarak çalışmaya devam. Sorunları çöze çöze, sıkıntıları aşa aşa büyük hayallere doğru yürüyoruz. Çalışırken okuyacak, okurken çalışacağız. Literatür takibini ciddiye alın, kendinizi daha da geliştirin. Yeni okumaları asla ve asla ihmal etmeyin.
Tüm sektörlere ve tüm kurumlara: Gelin, birlikte iş yapalım, birbirimize omuz verelim, memleket yükselsin!
Uzun zamandır çifte kullanım ya da çoklu kullanım tabir ettiğimiz mesele SSB için önemli bir başlıktır. Hatta öyle ki işin içinde teknoloji ve insanın olduğu tüm konular savunma sanayiinin konusudur. Biz tecrübemizi tüm sektörlerle paylaşmaya, farklı kurum ve kesimlerle sektörler arası ilişkiye değer veriyoruz. Öğreneceğimiz çok şey olduğu gibi, onlarla paylaşacak çok şeyimiz olduğuna da inanıyoruz. Ayrıca iş modeli olarak SSB modelinin başarılı olduğunu düşünüyor ve bu birikimimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz. İster iş modeli olsun, ister ortak projeler isterse teknoloji altyapısı konusunda destek olsun istisnasız her alanda işbirliği için kapılarımız sonuna kadar açık. Özellikle bu başlık altına alınabilecek tüm konularda ortak çalışmak için fırsat kolladığımızı ve sizin kapınızı çalacağımızı bilin.
(Örnek: Meslek liseleri konusunda MEB ile başarılı sonuçlarını gördüğümüz çalışmalarımız var. Ulaştırma, Enerji, Tarım ve Sağlık gibi bakanlıklarla çalışmalarımız devam ediyor. Bu tür işbirliklerini kamu-özel tüm alanlara yaymak istiyoruz. )
Geleceğin dünyasına çocuklarınızı hazırlayın, soru sormayı, araştırmayı öğretin; teknolojiye ilgiyi artırın!
Savunma sanayiinin yürüyüşü teknoloji odaklı bir gelecektir. Bu noktada geleceğin mühendisleri, teknisyenleri, idarecileri daha ilkokuldan hatta aileden itibaren başlayan bir eğitimle yetişecektir. Bu eğitimle güçlü ve başarılı bir savunma sanayii çalışanı yetişecektir. O yüzden ilk andan itibaren, tüm ailelere çağrıda bulunuyorum. Çocuklarınızdaki teknoloji farkındalığını ve ilgisini artırın. Bağımlılığa düşmeden, yoğun ve güçlü bir takiple teknolojiyi ve tartışmaları izlemelerini, soru sormalarını sağlayın. Güçlü Türkiye, güçlü ve başarılı bireylerden geçer. Bu noktada hep söylerim, iyi bir mühendis olmak aileden başlar! Tüm ailelere çağrımdır: çocuklarınızı teknolojiye yönlendirin.
Kaynak : İstiklal