İspanyol zeytin üreticileri son senelerde buğday tarlalarını ve üzüm bağlarını daha kazançlı buluyor – İspanya’da zor durumdaki zeytin üreticileri asırlık zeytinlikleri kuraklığa dayanıklı ürünlerle değiştiriyor – Sadece 10 veya 15 hektar Antep fıstığı üretimi ile iyi bir yaşam sağlayabiliyor – İspanyol üretici iklim değişikliği nedeniyle İran’da Antep fıstığı kalitesinin iyi olmadığını, Türkiye’de de hasadın % 40 oranında azaldığını iyi biliyor –
Küresel iklim değişikliğinin kaçınılmaz sonucu: Kuraklık. İklim değişikliği nedeniyle toprak ve su rejimleri değişime uğramakta ve değişen hava koşullarından en çok etkilenen ürünlerden birisi zeytin. Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı her yıl artarken zeytin ve zeytinyağı üretimi aynı oranda artmıyor, aksine azalıyor.
Bu sebeple ‘Zeytin ve zeytinyağı üretimi rekoltesi de’ dünya üzerinde etkilenerek düşüyor.
İklim uzmanları, kuraklaşma ve çölleşmenin yaşamlarımızı doğrudan etkilediği görüşünü paylaşırken, kuraklık çiftçilerin geçim kaynaklarını tehdit etmekte. Kısacası çiftçiler üretimleriyle hayatta kalabilmek için ‘savaş’ vermektedirler. Temmuz ayında, İspanya’nın ülkedeki 1.200 yıldan uzun süredir görülen en kurak mevsimi ortasında, rekor yüksek sıcaklıklar yaşamasının ardından kullanılacak su oranı yalnızca yaklaşık %12 seviyesine indiği açıklanmıştı. Malaga bölgesinde, çevreciler su kıtlığından daha fazla su talep eden daha kazançlı tropik meyvelere geçen çiftçileri sorumlu tuttuklarından, ilişkilerde bir kırılmaya da yol açtı.
İklim değişikliğinin etkisiyle zeytinyağı üretiminde İtalya ve İspanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde önemli oranlarda düşüşler olabileceği gelen bilgiler arasında.
192 milyon zeytin ağacımızla Türkiye İspanya’nın ardından dünya ikincisi olduğu bilinmektedir. Ülkemizin bu yıl 500 bin ton üzerinde sofralık zeytin üretim tahmini ile dünyanın en büyük sofralık zeytin üretimini gerçekleştirmesi bekleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2022 yılı Mart ayında dökme zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlama, 7 Temmuz 2022 tarihi itibariyle kaldırıldı. Türkiye 2021/22 zeytinyağı ihraç sezonunda 8 aylık dönemde 36 bin 797 ton zeytinyağı ihracatı karşılığında 124 milyon 798 bin Dolar döviz getirisi sağladı. Zeytinyağı ihracatı miktar bazında yüzde 29 artarken, döviz gelirindeki artış yüzde 51’e ulaştı.
Amerika Birleşik Devletleri 46,5 milyon Dolarlık taleple Türk zeytinyağını en çok talep eden ülke olurken, Japonya 10 milyon Dolarlık ihracatla ikinci sırada yer aldı. İspanya’ya ise; 8,6 milyon dolarlık zeytinyağı ihraç edildi.
Zeytinyağı ihracatında yukarıda kısaca değindiğim olumlu gelişmelere rağmen; Türkiye taklit ve tağşiş, haksız rekabetin artması ile kayıt dışılığın önlenememesi hem kalite artışını ve hem de sektörün büyümesinin önündeki en önemli faktör olarak gösteriliyor.
İngiltere’nin önemli Pazar gazetelerinden Observer ‘Stephen Burgen’ imzası ve “Yeşil altın: İspanyol çiftçiler zeytin yerine hayatta kalmak için Antep fıstığı ekiyor” başlığı altında, İspanya zeytin üreticisinin kuraklık nedeniyle çaresizlikten ‘Yeşil altın’ olarak adlandırdığı kilosu 6 – 8 Euro/ Avro olan Antep fıstığı hikayesini ele aldı. İşte Observer gazetesinde yer alan ve ülkemizi de yakından ilgilendiren haber detaylar;
Buna yeşil altın diyorlar – çiftçiler buğday tarlalarını ve üzüm bağlarını sürerken onları Antep fıstığı ile değiştiriyorlar. İspanya’nın en fakir bölgelerinde Antep fıstığına nüfus azalmasından kurtarabilecek nakit mahsul olarak bahsediliyor.
İspanyol çiftçiler ürettikleri her kilo zeytinden 65 ile 85 Cent kazanırken, üzümden ise 65 Cent alıyorlar. Antep fıstığı ise tamamen farklı bir ligde kilosu 6 – 8 Euro. Arada korkunç kazanç farkı var.
İspanya’nın merkezindeki Castilla-La Mancha’da Toledo yakınlarında Antep fıstığı plantasyonu olan Gustavo Adolfo Gálvez, “Eskiden tahıl, zeytin ve asma yetiştirirdim ama ‘Antep fıstığı’ yetiştirmek için hepsini terk ettim” diyor ve şöyle ekliyor“ Antep fıstığı çok daha karlı ve üretilmesi daha ucuz ve arada ki fiyat farkı ile çok daha fazla çiftçinin hayatta kalabileceği anlamına geliyor.”
Bölgesel tarımsal araştırma ve geliştirme enstitüsünden José Francisco Couceiro López, 1986’da Castilla-La Mancha bölgesel hükümetinin çiftçilerinin yetiştirebileceği alternatif ürünler aramak için bir araştırma projesi başlattığını söylüyor. Couceiro López, “Önümüzdeki 10 yılı burada yetiştirilen üç veya dördüne alternatif mahsuller araştırmak için harcadık” diyor. “Teoriden pratiğe geçtiğimizde, Antep fıstığı dışında neredeyse tüm seçenekleri bir kenara attık. Antep fıstığı, Castilla-La Mancha’daki iklime neredeyse sihirli bir şekilde uyuyor. Sıcağa ve soğuğa dayanabilir ve fakir, sığ topraklarda gelişebilir.”
José Francisco Couceiro López bir sonraki aşama, çiftçileri bir dizi kurs ve açık günlerle eğitmek olduğunu söylüyor. 2013 yılında, İspanya ve Latin Amerika’da en çok satanlar haline gelen fıstık yetiştiriciliği hakkında bir kitap yazdı. “En büyük handikap, Antep fıstığı eken çiftçilerin, ilk düzgün hasatlarından önce en az yedi yıl beklemek zorunda olmalarıdır” diyor, ancak pek çoğu, özellikle talep arzı devam ederken, beklemeye değer olduğuna ikna olmuş durumda.
Geçen yıl İspanya, neredeyse tamamı La Mancha’da olmak üzere 70.000 hektardan 2.800 ton Antep fıstığı hasat etti, ancak yine de, dünya üretiminin yaklaşık %90’ını oluşturan Kaliforniya, İran ve Türkiye’nin hakim olduğu bir pazarda hala yeni. .
Antep fıstığı, La Mancha’da önemli bir faktör olan kuraklığa dayanabilir, ancak oluşturma aşamasında bol suya ihtiyaç duyar. Kaliforniya’da şiddetli kuraklık ve yeraltı sularının kullanımına yönelik kısıtlamalar bu yılki mahsulü şimdiden tehdit ediyor.Çiftçi Gustavo Adolfo Gálvez, “Fıstıklarımız piyasanın en iyisidir. İnsanlar bunun farkındalar ve bunun bedelini ödemeye hazırlar” diyor.
İran’da su kıtlığı geçen yıl üretimi %35 oranında azaltırken, 42 milyon fıstık ağacına ev sahipliği yapan Türkiye’nin güneyindeki Gaziantep çevresindeki kuraklık hasadı %40 oranında azalttı.
İspanya’ya özgü olmasa da, Roma döneminden beri İspanya’da Antep fıstığı var, diyor Arba’nın (yerli ormanlık alanların kurtarılması derneği) ekolojisti Fran Figueroa, bunların La Mancha için ideal olduğunu kabul ediyor “Geleceğin mahsulü ve örneğin bademden daha az suya ihtiyacı var” diye ekliyor. İspanya küçük bir oyuncu olsa da nicelikten çok nitelikle rekabet ediyor. La Mancha’nın tarlalarının çoğu, ekinlerine katma değer sağlayan organiktir.
Çiftçi Gálvez, “Şovenist olmak istemiyorum ama bizim fıstıklarımız piyasadaki en iyileri.İran’da ürün o kadar iyi değil, Türkiye’de de yok. İnsanlar bunun farkında ve bunun bedelini ödemeye hazırlar.”
Antep fıstığı daha çok atıştırmalık olarak yenilse de Ortadoğu mutfağında, kek, şekerleme, dondurma ve kozmetik üretiminde de yaygın olarak kullanılmaktadır.
Orta Doğu yemeklerinin Yotam Ottolenghi gibi şefler aracılığıyla popülerleşmesi de batıda Antep fıstığına olan talebi artırdı. İnsanlar sürekli olarak kırsal bölgeyi terk ederken, España vaciada – boşaltılan İspanya – aşırı sağ Vox partisi tarafından sömürülen bir siyasi mesele haline geldi. Antep fıstığının yeşil altını insanları toprağa geri döndürebilir mi? Gene çiftçi Gálvez, “Köyümdeki insanlar çiftçi olarak yaşayamadıkları için şehre gittiler. Ama şimdi sadece 10 veya 15 hektarla bile iyi bir yaşam sürebileceğini görüyorlar. Pazarlamayı başkalarına bıraktığımız ve biz çiftçilerin hiçbir zaman fayda sağlayamadığı şarapta yaptığımız hatayı yapmamaya kararlıyız. Antep fıstığından çiftçinin faydalandığından emin olmak istiyoruz.”