Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), yılın ilk yarısına ilişkin sektör verilerini açıkladı. Sektör yılın ilk yarısında 13,9 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 30 bin 700 adet aracı filosuna kattı. Yılın ilk yarısı itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 65 milyar 400 milyon TL’yi buldu.
Operasyonel kiralama sektörü, yılın ilk altı ayını kapsayan dönemde ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya da devam etti. TOKKDER’in raporuna göre, sektörün 2022’nin ilk yarısında ödediği vergi tutarı toplamda 8,1 milyar TL’yi buldu.
Yılın ilk 6 aylık dönemine ilişkin sonuçları değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “ACEA verilerine dayanarak Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) hazırladığı Avrupa Otomotiv Pazarı Değerlendirmesi’ne göre, AB (26), UK ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2022 Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8, otomobil pazarı yüzde 13,7 ve hafif ticari araç pazarı ise yüzde 24 azaldı.
Ülkemizde ise otomotiv pazarı Avrupa’dakinden biraz daha olumlu bir seyir izliyor. Yine ODD verilerine göre, 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,3, otomobil pazarının yüzde 10,3, hafif ticari araç pazarının ise yüzde 5,6 daraldığı görülüyor. Otomotiv pazarında yaşanan bu daralmanın daha ne kadar devam edeceğini öngörmek güç…
Yeni otomobil tedarikinde bu dönemde sıkıntı olduğu için araç kiralama sektörü de arzu edilen araç filosu büyüklüğüne, büyüme potansiyeli olmasına karşın, ulaşamıyor. Buna rağmen, sektör olarak müşterilerimizi araçsız bırakmamak adına çözümler üretiyor, yeri geldiğinde müşterilerimizin araç kiralama kontratlarının süresini uzatıyor ya da 2. el araçlar kiralıyoruz. Artan araç maliyetleri sebebi ile müşterilerimiz de bu dönemde araç politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar. Ekonomik olarak zor bir dönemden geçilmesine karşın araç kiralama satın almaya kıyasla her zaman daha avantajlı. Araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor, hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerimize yansıtıyoruz” diye konuştu.
“Mobil uygulama aktif hale geldi servis müşterinin ayağına gitti!”
Elektrikli araçlar dünyasının önde gelen Çinli temsilcilerinden SKYWELL’in elektrikli SUV modeli ET5, Türkiye pazarında çok yüksek bir talep ile karşılaşmaya devam ediyor. Konuyla ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ulubaşlar Grubu şirketlerinden Ulu Motor Türkiye SKYWELL CEO’su Mahmut Ulubaş, “Gördüğümüz yoğun talepten ötürü çok memnunuz. Yalnızca son tüketiciden değil filo şirketlerinden de ciddi bir talep alıyoruz. Şu ana kadar aldığımız 4.500 adetlik bir sipariş bulunuyor. Eylül ayında 650 adet, Ekim’de ise 1.000 adet teslimat yapmayı hedefliyoruz. Sene sonuna kadar teslimat rakamımızı ise 5.000 adet seviyesine çekmeyi ve yoğun talebi karşılamayı hedefliyoruz” dedi. Elektrikli araçlar konusunda tüketicinin en büyük merakının servis konusu olduğunun da altını çizen Ulubaş, “Mobil uygulamamızı aktif hale getirdik. Bu uygulama sayesinde müşterilerimiz servis randevularını alarak, servisi diledikleri lokasyona çağırabiliyorlar. Türkiye’nin her neresinde olursa olsun, biz sunacağımız servis hizmeti ve satış sonrası programımız sayesinde mobil servis görevlilerimiz ile müşterimize gidiyoruz. Aracı hem şarj edip hem de hafif bakımlarını gerçekleştiriyoruz. Uzaktan yapılabilecek güncellemeleri mobil yolla yapıyoruz” şeklinde konuştu.
İkinci elde fiyatlar yıl
sonuna kadar yüzde 20 düşer
Geçtiğimiz günlerde sıfır kilometre araçlarla ilgili olarak devreye alınan 6 ay/6 bin kilometre kararının ardından ikinci el araç pazarının geleceğine ilişkin soru işaretleri de ortaya çıkmaya başladı. ODD verilerine dikkat çekerek sıfır kilometre araçlarda tedarik probleminden ziyade, “bayide araç bulunamamasının” önemli bir sorun olduğunu söyleyen RS Oto Ekspertiz Marka Başkanı Fatih Yanık, “Sadece Mayıs, Haziran ve Temmuz ayı satışlarına baktığımızda yaklaşık 200 bin adet sıfır kilometre binek+hafif ticarinin satıldığını görebiliyoruz, yani sıfır araç var ve satılmış, ancak nihai tüketici bulamamış. Bu durum alınan kararların etkisiyle yıl sonuna doğru değişecek, nihai tüketici bayilerden sıfır kilometre araca ulaşacaktır. İkinci elde ise panik satışlar dışında ÖTV söylentileri sebebiyle bir durgunluk vardı ve ekspertiz girişlerinde geçen seneye oranla yüzde 50 düşüş gözlemledik, bu durgunluk sene sonuna kadar devam edecektir. Sıfır araç problemi ortadan tamamen kalktığı takdirde sene sonuna kadar ikinci elde fiyatlar ortalama yüzde 20 dolayında düşüş gösterebilir. 6 bin kilometre tespitini ise HYB Belgeli ekspertiz noktaları yapmalı, zira şu an kimin yapacağı belli değil.” dedi.
DS 4, eylül ayında Türkiye’de
Türkiye’ye ilk etapta DS 4 TROCADERO versiyonu ve BlueHDi 130 motor seçeneği ile giriş yapacak olan DS 4 modeli, 8 ileri tam otomatik şanzıman ile satışa sunuluyor. Dünya çapında premium segmentteki pazar payını artırmaya devam eden DS Automobiles, yeni DS 4 ile gelişimine hız katıyor. Elektriğe geçiş alanında kendine has ve dünyaca tanınmış uzmanlığın verdiği güvenden güç alan yeni kompakt premium seçenek, Türkiye’ye TROCADERO versiyonu ile geliyor. Bu arada, tasarımıyla öne çıkan DS 4, Festival Automobile International tarafından en güzel otomobil ödülüne layık görüldü.
DS 4 kompakt hatchback sınıfında yeni bir tasarım anlayışını kullanıcılarıyla buluşturuyor. 1,83 metrelik genişliği ve 20 inçe kadar hafif alaşım jant seçeneklerine sahip 720 mm’lik büyük tekerlekleri ile kompakt 4,40 metrelik uzunluğu ve 1,47 metrelik yüksekliği otomobile ilgi çekici bir görünüm katıyor. 130 beygir güç ve 300 Nm’lik tork değerine sahip olan bu motor ile DS 4, 0’dan saatte 100 kilometre hıza olan çıkışını yalnızca 10,3 saniyede tamamlayabiliyor. 203 km/sa’lik son sürate sahip olan modelin en dikkat çekici özelliklerinden bir tanesi ise yakıt tüketimi. Verimliliğin ön planda olduğu DS 4, bu performansı 100 kilometrede 3,8 litrelik karma yakıt tüketimi verisi ile sunuyor.
Türkiye yollarına çıkacak olan DS 4 TROCADERO BlueHDi 130, yüksek seviye güvenlik donanımlarının yanı sıra hem sürücüye hem de yolcululara yüksek konfor sunan standart donanım listesi ile de dikkati çekiyor.
Opel’in köpekbalığı geleneği yeni Astra ile devam ediyor
Opel, uzun zamandır modellerine gizlediği köpekbalığı detayını yeni Astra’da da sürdürüyor. Alman teknolojisini çağdaş tasarımlarla buluşturan Opel, ayrıntılara verdiği önemi yeni Astra modelinde de marka tutkunlarının karşısına çıkarıyor. Gerçek Opel tutkunları için standart donanım olarak sunulan sayısız ileri teknolojinin yanı sıra otomobilde gizlenen köpekbalığı da oldukça büyük önem arz ediyor. Köpekbalığının minyatür avatarları, yeni Astra örneğinde olduğu gibi yıllardır Opel sürücülerini ve yolcularını keyiflendiriyor.
Ödüllü Mokka-e ve Corsa-e dahil olmak üzere çoğu Opel modelinin iç mekânına mutlaka bir köpekbalığı figürü gizleniyor. Altıncı nesliyle çok yakında yollara çıkmaya hazırlanan yeni Astra da yine bu figüre ev sahipliği yapıyor. 2004 yılında bir pazar öğleden sonra, tasarımcı Dietmar Finger evde yeni Corsa için eskiz üzerinde çalışıyordu. Kapalı yolcu kapısı tarafından perdelenen ve çoğu zaman görünmez olan torpido gözü için sıradan bir panel tasarlıyordu. Ancak torpido gözü açıldığında, bu panelin stabil olması gerekiyordu. Bu stabiliteyi ise plastik yüzeydeki kaburga şeklindeki oluklar sağlıyordu. Kaburga şeklindeki olukları tasarlarken oğlu taslağa bakıp “Neden sadece bir köpekbalığı çizmiyorsun?” dedi. Tasarımcı, “Neden olmasın?” diye düşündü ve kaburgalara karakteristik bir şekil verdi. O zamanki Corsa Baş Tasarımcısı Niels Loeb, fikri çok beğendi. Torpido gözündeki köpekbalığı, seri üretime geçti. Böylece “Opel Köpekbalığı Hikayesi” başladı. Takip eden süreçte her iç tasarımcı yeni bir Opel modelinin içine bir veya iki köpekbalığı gizledi. Köpekbalığının tam konumu, üst düzey tasarım yönetiminden bile her zaman gizlendi. Bu nedenle köpekbalığı araç pazara sürülene kadar gizli kalıyor.
13 bin üretip çoğunu Avrupa’ya sattı
Aksaray’da üretile Mercedes-Benz Türk, Temmuz ayında Türkiye iç pazarına 97 adet kamyon, 341 adet de çekici olmak üzere toplam 438 adet kamyon satışı gerçekleştirdi. Marka, Türkiye pazarındaki başarılı performansını ihracatta da sürdürüyor. Temmuz ayında 293 adet kamyon ihraç eden Mercedes-Benz Türk, 2022 yılının ilk 7 ayında ise toplam 6.802 adet kamyonu yurt dışına gönderdi.
Ford Otosan’dan sıfır emisyon hedefi
Türkiye’de otomotiv sektöründe geçmişten beri yaptığı yatırımlar ve geliştirdiği teknolojilerle elektrikli dönüşümün lideri Ford Otosan, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak üzere yakın gelecekte satacağı araçlarda sıfır emisyon, tesislerinde, tedarikçilerinde ve lojistik hizmetlerinde karbon nötr olma yolunda hedeflerini ortaya koydu. Marka, binek araçlarda 2030, hafif ve orta ticari araçlarda 2035, ağır ticari araçlarda ise 2040 itibarıyla sadece sıfır emisyonlu araç satışı hedefliyor.
Peugeot, sır perdesini araladı
Peugeot’nun, 2025 yılına kadar ürün gamının tamamı bir elektrikli versiyona sahip olacak. Bu durum, üretilen batarya sayısında önemli bir artış anlamına geliyor. Peugeot, gelecek yıla kadar otomobilde ayda 10.000, hafif ticari araçlarda ise ayda 7.000 adede kadar batarya monte etmeyi planlıyor. Peugeot, yeni 408, lansmanı itibariyle 180 HP ve 225 HP olmak üzere iki farklı güç versiyonuna sahip şarj edilebilir hibrit seçenekleriyle sunuluyor.