Gülay Tunçel, Yeniçağ’daki köşe yazısında Uzman Klinik Psikolog Melis Avcı ile krizler, travmalar ve baş etme yöntemlerini konuştu.
İşte o yazı:
Yaşanan krizlerde en önemli olgu öngörüdür. Sıkıntı her ne ise, çözüme gitmeden önce son yıllarda dile getirdiğimiz kriz ve travma yaşıyorum kelimesini sıkça duyar olduğumuz için konunun uzmanı Uzman Klinik Psikolog Melis Avcı ile krizler, travmalar ve baş etme yöntemlerini sizler için konuştum.
Psikolog Avcı’nın anlattıklarından aldığım notları sizlerle paylaşıyorum.
Krizler ve travmatik olaylar, insanın fiziksel bütünlüğünü, yaşamını, dünya ve diğer insanlara, karşı olan inançlarını ve sevdiklerini tehdit eder. Kriz ve Travma çeşitlerine baktığımızda 3 tanedir:
1-Gelişimsel Krizler: Doğal) ergenlik dönemi, evlenmek, emekli olmak,
2-Durumsal Krizler: Ayrılmak, boşanmak, ani ölüm, ekonomik kriz, işsizlik,
3-Kompleks Krizler: Aile içi şiddet, taciz, tecavüze uğramak, terör, savaş.
Travmaya maruz kalmış bireylerin travma öncesinde, sırasında ve sonrasında verdikleri tepkiler ve yaşadıkları kendine özgüdür.
Fiziksel Tepkiler: Baş ağrısı, göğüste daralma hissi, halsizlik, yorgunluk, iştah artması ya da azalması.
Davranışsal tepkiler: Uyku düzeninde bozulma, duyguları ifade edememe, asabiyet, sürekli tetikte olma, aile veya arkadaşlarla çatışmalar, alkol ve ilaç kullanımında artış
Duygusal Tepkiler: Güvensizlik hissi, aşırı alınganlık, çaresiz ve güçsüz hissetme, öfke, umutsuzluk, karamsarlık, ölen kişilere yoğun özlem
duyma, hırçınlık, umutsuzluk, ani duygu değişimi;
Bilişsel tepkiler: dikkat ve konsantrasyon sorunları, unutkanlık, düşünce bozuklukları, karar verememe, manevi ve dini inançları sorgulamadır.
Akut stres tepkilerinin Travma Sonrası Stres Bozukluğuna dönüşmesi ve tepkilerin yoğunluğu; travmatik olayın ne olduğuna, kişisel fiziksel hasara, kişinin yakınını kaybetmesi, sahip olunan aile ve sosyal destek, kullanılan başa çıkma stratejileri ve kişinin daha önce bir travması olup olmadığına bağlıdır.TSSB tanısı almak için: kişinin travmatik bir olaya tanık olması ya da yaşaması, yoğun üzüntü ve korku duygularına sahip olması, travmayı hatırlatan uyaranlardan sürekli kaçma, hissizlik, uyku bozukluğu, dikkat dağınıklığı gibi stres tepkilerinde artış olmaktadır. Travmatik yas sürecinde travmatik olay ve kayıplar rüyalar yoluyla canlanır. Travma mağdurları ve sevdiklerinin yasını tutanlar inişli çıkışlı duygusal ve fiziksel bir süreçten geçerler .Çocuk ve ergenin hayatında, travma sonrası tepkisellik bazı risk etkenlerine bağlıdı.
Doğrudan bir travmatik olaya maruz kalmak, her boyutta olayın sebep olduğu yıkımı görmek, sakat kalmak ya da hasara sebep olan olaylara maruz kalmak. Travma sonrası stres tepkileri hemen gösterilebileceği gibi zaman içinde de ortaya çıkabilmektedir. Felaket haberlerini izlemek, yıkım, tahribat, insanlara yapılan katliamı ve çekilen acıyı görmek çocuklar için çok travmatik olabilmektedir. Kaybı olan çocuk ya da ergene yaklaşımlar kültürden kültüre, aileden aileye ya da bireyden bireye değişmektedir. İnsanların çoğunun yaşamaları boyunca en az bir kere travmatik bir olayı
yaşama riskinin olduğu araştırmalarca belirtilmiştir. Çoğu travma mağduru bireylerin ve ailelerin benzer talepleri vardır. Korunma,güvende olma, dinlenildiğini ve anlaşıldığını hissetmek, yakınlarıyla bağlantı kurma ihtiyacı, dinlenme, beslenme ihtiyacı ve adli süreçleri, haklar hakkında bilgilenmek. 1-5 yaşta yardım; korunup sevildiklerini hissettirmek, güvenlik sağlama, öperek, sarılarak geleceğin iyi olacağına dair konuşmak, dinlemek ve çocuğu yüreklendirmek ve travma ile ilgili resim yaptırılabilir ya da oyun oynatılabilir. 6-11 yaşta: daha fazla bilgi vermek, olumlu davranışları ödüllendirmek, basit ev uğraşlarına yönlendirmek, spor ve sosyal oyunlara teşvik etmek, anlattıklarını dinlemek önemlidir. 12-18 yaşta: ilgili davranmak, anlayış, akranlarıyla travma deneyimini konuşmaya teşvik etmek, fiziksel etkinliklere yönlendirmek etkilidir. Yetişkinlerde: sakin ve dengeli bir yaşam tarzı sürdürmek, düzenli beslenme, dinlenme ve zararlı alışkanlıkların azaltılması ,anlayış, yardım almak, stres ve travmayla baş etme yollarıyla ilgili bilgilendirmek ve adli süreçlerle ilgili bilgilendirmek etkilidir. Yaşlı yetişkinlerde: fiziksel gereksinimleri sağlamak, ihtiyacı varsa ekonomik yardım yapmak, duygularının ifade edilmesi için teşvik etkili yöntemlerdir. Özel gereksinimi olan kişiler de bu şekilde desteklenmelidir. Travmatik olay sonrası şirket ya da firmada; yine travma ve başa çıkma yolları ile ilgili konularda çalışanlar bilgilendirilmelidir, krize müdahale ile ilgili bilgi verilmelidir, travma yaşayan kişiye grup desteği sağlanmalıdır ve stres yönetimi konusunda çalışmalar yapmak etkilidir. Kendimiz; iyi beslenmeliyiz, uyku düzenimize dikkat etmeliyiz ,dinlenmeliyiz ,eğlenmeliyiz,, rahatlamalıyız, duygu ve düşüncelerimizi rahatça ifade edebilmeliyiz .Yas sürecini yaşamalıyız, travmatik olay yaşayan yakınımız varsa güvenilecek birisi ile konuşması yönünde teşvik etmeliyiz.
Peki, ne zaman Ruh Sağlığı Hizmeti almalıyız? Günlük yaşam kalitesi bozuluyorsa, çevreye uyum sorunu varsa, kaygı ve aşırı uyarılma varsa, disosiye olunuyorsa, depresyon varsa, ruhsal hastalık varsa, kendi bakımını yapamama varsa, intihar düşünceleri ya da planları varsa, alkol-madde kullanımı varsa ve aile içi şiddet/istismar varsa mutlaka destek alınmalıdır.