Deniz taşımacılığındaki lojistik masraflar, taşınan ürünlerin fiyatlarının belirlenmesinde etkilidir. Bu ürünlerin, tüketicilerin karşısına gelene kadarki aşamalarında yaşanan zaman ve fire kaybı, ham maddelerin gerçek fiyatlarının üzerinde satılmasına sebep teşkil etmektedir. Dolayısıyla ham maddelerin tedarikinden itibaren devam eden aşamalarda yer alan lojistik süreçler, ürün satış fiyatının oluşmasında önemli bir etkendir.
Lojistik faaliyetler, fiyatların belirlenmesinde bu denli belirleyici olduğundan bu alanlarda faaliyet gösteren şirketler, maliyetlerini devamlı olarak azaltmak için deniz taşımacılığını tercih etmektedirler. Çünkü ürünler, deniz taşımacılığında yükleme ve boşaltmanın hızlı ve güvenli olması nedeniyle daha az zarar görecek ve bu sayede taşınan ürünlerin lojistik maliyetleri de azalarak kazanımları açısından bu şirketlerin kâr etmiş olmalarının yanında vatandaş da gıda ürünlerini daha ucuza elde edecektir.
Deniz yolu diğer adıyla konteyner taşımacılığı, uluslararası ticarette en çok tercih edilen taşımacılık türlerinin başında gelir. Bunun sebebi ise deniz taşımacılığıyla nakliyat yavaş olsa da maliyetlerin ucuzluğu yanında güvenli ve büyük miktarda yük taşınabilir olmasıdır.
Bugüne baktığımızda bilhassa pandemi sürecinin ve Ukrayna-Rusya Savaşı’nın etkisiyle dünyada derinleşen ekonomik süreçlerle birlikte yaşanan üretim darlığı, petrol fiyatının ve nakliyatın pahalılaşması, günümüzde deniz nakliyatının öne çıkmasına neden olmuştur.
Bu bağlamda 23 Temmuz’da Türkiye’nin ev sahipliğinde Türkiye, Ukrayna, Rusya ve Birleşmiş Milletler arasında Ukrayna’dan tahıl ve gıda maddelerinin güvenli sevk edilmesini sağlayacak olan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın imzalanması, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın ve küresel ekonomideki sorunların etkisiyle gıda kıtlığının ve pahalılığın yaşandığı dönemde büyük önem arz etmektedir.
Sebebi ise Rusya’nın geçtiğimiz 24 Şubat tarihinde Ukrayna’ya başlattığı saldırılar sonrasında Ukrayna’nın, Karadeniz limanlarında bulunan birçok yük gemisinin çıkış yapamamış olması ve Ukrayna tahılının sevkiyatında yaşanan aksaklıklar nedeniyle küresel gıda krizinin gündeme gelmiş olmasıdır. Tahıl Koridoru Anlaşması ile Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına tahıl taşınması için büyük ve önemli bir adım atılmıştır.
Dünyadaki gelişmelerin ve yönetimsel olarak yapılan hataların da etkisiyle Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntılara önlem almak için Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dış politikada olumlu bir izlenim verdiği Tahıl Koridoru Anlaşması’yla arabuluculuk rolü üstlenerek kara ve hava yolundan ucuz olan deniz nakliyatını öncelemiş böylelikle yaşanan gıda kıtlığının ve fiyat artışlarının dengelenip gıdaya daha ucuz ulaşılmasının önünü açarak ülkeye nefes olmuştur.
Günümüzde hâlâ %90 oranında kara yolu taşımacılığını tercih eden Türkiye, Tahıl Koridoru gibi uygulamalara yenilerini ekleyerek Türk limanlarının ülke içi ve uluslararası ticarette önemli yer almasını sağlamalı, deniz yolu taşımacılığının %4 oranındaki kullanımını arttırarak çoğaltmalıdır.
Bu noktada Ukrayna-Rusya Savaşı; Türkiye için ders niteliğinde olmalı, Tahıl Koridoru’ndan ilham alınmalı ve %90 olan kara yolu taşımacılığının yerini deniz taşımacılığı almalıdır. Böylelikle taşımacılığın daha ucuza yapılması ve vatandaşın da ürünleri ucuza almasının sağlanması, küresel olarak yaşanan bu zor süreçte, insanlık adına oldukça önemli olacaktır.
Yeliz Şenyerli – Günboyu gazetesi – 7 Ağustos 2022 Pazar