Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, bu durumu şöyle anlattı:
“12 Mart 1971’de Türkiye bir askerî darbe yaşadı. O darbe sırasında yeniden basında sansür hortladı. Pek çok gazete kapatıldı. Dergiler toplatıldı. Muhalif yazar, çizerler hapse atıldı. Bu ağır baskıyı yönetim kurullarında değerlendiren dönemin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ‘Bayram’ sözcüğünü 24 Temmuz’dan çıkardı. Günün adını Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak değiştirdi. 1971’den beri TGC de 24 Temmuz’u Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak anıyor. O günün anısına da bu mücadelede ön plana çıkan gazetecilere ödül veriyor.”
***
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu yıl basın özgürlüğü ödülünü, kişi dalında Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteciye verdi.
Peki ama bu 16 gazeteci, basın özgürlüğü için mücadele ettikleri için mi tutuklandı? Neden tutuklandıklarını, Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin, sanıklardan biri hakkındaki kararından okuyalım:
“Jinnews Ajans genel olarak incelendiğinde PKK terör örgütünün ideolojik işaretlerine paralel bir yayıncılık anlayışının hâkim olduğu değerlendirilmektedir. Bu bağlamda bölücübaşına odaklı ve terör örgütü amaçları lehine bir habercilik söz konusu olup, destekleyici ve teşvik edici bir nitelik kazanmaktadır. Bu yayınların PKK’yı özendirdiği can alıcı bir biçimde ortadadır. Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak amacıyla PKK/KCK silahlı terör örgütünün ideolojisi ve hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilen süreklilik ve çeşitlilik arz eden örgütsel nitelikteki basın açıklamaları, örgüt cenazeleri, örgüt taziyeleri, -sözde- tecrit eylemleri, oturma eylemleri ve benzeri örgütsel eylemleri düzenleyerek katılarak… Şüphelinin, bu eylemlerindeki süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik de gözetilerek isnat edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği…”
Kısacası, konu gazetecilik veya basın özgürlüğü değildir… Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye’de özgür ve bağımsız yayın yapabilen gazete kalmadığı bir zamanda, PKK ile paralel yayın yaptıkları iddiasıyla tutuklanan gazetecilere basın özgürlüğü ödülü veriyorsa, bölücülüğe de dolaylı destek veriyor demektir… Yeter artık!
***
Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “İlkeli, tarafsız ve dürüst gazetecilik anlayışıyla kamuoyunun haber alma hakkına sunduğunuz katkı, günümüz şartlarında her geçen gün daha da önemli hale geliyor.
Bütün zorluklara rağmen mesleğini büyük bir özveri ve fedakârlıkla yürüterek milletin sesi olan siz değerli basın mensuplarının 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyorum.
Mesleğinizi icra ederken haksız sansürün son bulduğu ve basın özgürlüğünün hâkim olduğu özgür bir medya ortamı diliyorum.” diye bir mesaj yayınladı… İşte konu budur.
Gazeteciler Cemiyeti ise bir süreden beri bölücü destekçilerini koruma ve kollama cemiyeti gibi faaliyet gösteriyor…
***
Bir mesaj da CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül‘den geldi:
“Bugün gazeteciler, iktidar tarafından sansür ve otosansüre maruz kalmaktadır. Medyanın yüzde 95’ini ele geçiren iktidar doğruları yazmak ve söylemek isteyen gazetecileri yargı sopasıyla tehdit etmektedir. Ülkede basına yönelik sansür ve baskı var demek artık hafif kalmaktadır. Baskıcı iktidar halkın doğru ve tarafsız haber almasını engellemek için ellerindeki tüm gücü kullanmakta, basın mensuplarını da işleriyle yani hayatlarıyla tehdit etmektedir.”
Gazeteciler Cemiyeti ise işte bu konularda mücadele vermek durumundadır.