TÜİK’in açıkladığı enflasyon her ay tekrar edildiği gibi, bağımsız basiretli uzmanların hesapladığı rakamın altında kaldı.. Şaşırdık mı tabii ki hayır.. Hangi veriyi doğru alabiliyoruz ki enflasyonu alalım..
%78.6 TÜİK, %175.5 ENAG’ın enflasyon rakamları.. Aslında ENAG, TÜİK sepetini değil, bağımsız bir sepet kullansa, enflasyonun çok daha yüksek çıkacağından bir şüphem yok..
Kıymetli dostlar, “Ver yetkiyi, gör etkiyi” dedikleri günden bugüne kadar Türkiye öyle kötü bir sarmal içine girdi ki, yandaş araştırma şirketleri dahi parlamenter sistemin Türkiye için çok daha iyi olacağını dillendirmeye başladılar..
Yılbaşından bu yana tam 51 milyar dolar cari açık verdik..
Baskılanan kurun, ekonomimizin gelecek dönemine yapacağı tahribatı hepimiz, yaşarsak göreceğiz. Sadece tabela üzerinde istedikleri olsun diye Türkiye’nin gelecek yıllarını temlik altına almak artık mevcut iktidar için bir alışkanlık haline geldi..
Ekonominin getirildiği çıkmaz durumun verilerini bile açıklamaya korkar hale gelen bir zihniyetin, bu gerçekleri saklar tavırlarının sebebini, seçim sonrası değişen iktidar ile görüp anlayacağız.
Düşünün ki daha 6 ay geçmemiş, Mayıs ayı içerisinde 2022 yılı ek bütçesi Meclis’e geliyor.. Hayırdır, savaş çıktı haberimiz mi yok..! Ya da Covid salgınında vatandaşa kira, yemek, yakacak, şirketlere kredi desteği mi verildi de bütçe yıl ortası gelmeden su kaynattı.. Şöyle bir göz gezdirdik ne var ne yok diye, bütçede bakın ilgimi ne çekti..
Yani bu millet Afganlının, Suriyelinin sağlık giderlerini ödemek için de çalışmaya devam edecek..
Nerede bu milletin çiftçisi, emeklisi, yetimi, EYT’lisi, SMA’lı bebekleri için ayrılmış bütçesi.. “Önce can, sonra canan” dememişler boşuna..
IMF’nin yaptığı açıklamaya göre;
Venezuela, Sudan ve Zimbabve’den sonra Türkiye dünyada enflasyonu en yüksek yaşayan ülkeler arasında dördüncü sırada..
Gelişmiş ülkelerin uzay teknolojisine atılım yaptığı şu günlerde bu milleti kabile toplulukları ile aynı kategoriye yerleştiren iktidara söyleyecek söz bulamıyorum..
Merak ediyorum, ihracatımızın 19 milyar dolar olduğunu göğüsleri kabartarak söyleyen iktidar, 30 milyar doları bulan ithalatımızdan neden bahsetmiyor.. Neden demiyorlar ki “biz bu ay 11 milyar dolar dış ticaret açığı verdik” diye..
Yahu arkadaş verileri net verin ki, vatandaş, şirketler buna göre pozisyon alsın, buna göre önlemlerini hazırlasın.. Her cuma günü insanlar acaba mesai saatinden sonra şapkadan hangi tavşan çıkacak diye düşünmekten yoruldu..
İktidarın artık çıkartacağı ürünlere olan güven kalmamıştır.. Etkisizleştirilen Merkez Bankası ve yetkisi dolara müdahale edip çekilen BDDK ortada yoksa, ekonomiyi kim yönetiyor!!!
Artık piyasa AKP’nin algı politikalarını satın almıyor.. Ne kadar arka kapı satışı yapılırsa yapılsın, her ne kadar kur polisiye tedbirler ile dayatma ile baskılanmaya çalışılsın, artarak daha büyük bir sorun haline gelmeye devam edecek..
Serbest piyasa ekonomilerinde verilere müdahale etmeye çalışırsanız, sadece zaman değil, geçen sürede çok daha ağır maddi bedeller ödersiniz, pardon bu millete ödetirsiniz..
Rahmetli Demirel’in meşhur bir cümlesi vardır; “Boş tencerenin düşüremeyeceği iktidar yoktur.”
İlk seçimde bu milletin vergisi ile yaşanan saltanatın son bulacağına hiç şüphemiz yok..
Aziz Türk milletinin çektiği cefa ile sefa sürmek sürdürülebilir bir politika değildir..
Köşem ve gazetem vesilesi ile hepinizin kurban bayramını kutluyor, nice sağlıklı bayramlar geçirmenizi temenni ediyorum..