T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen, 25. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin kapanış gecesi Ankara Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda düzenlendi. Festivalin FIPRESCI ödülü Kübalı yönetmen Daniela Muñoz Barroso’nun, Mafifa filminin oldu.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen, 25. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin kapanış gecesi Ankara Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda düzenlendi. Festivalin FIPRESCI ödülü Kübalı yönetmen Daniela Muñoz Barroso’nun, Mafifa filminin oldu.
60’ı aşkın filmin 105 seansta izleyiciyle buluştuğu festival, 26 Mayıs – 5 Haziran tarihlerinde Büyülü Fener Kızılay Sineması ve Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlendi. 2022 Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı Ödülü alan Alcarràs, 2021 San Sebastian Film Festivali En İyi Film Ödülü ile dönen Mavi Ay, Joanna Hogg’un modern klasikleri Hatıra ve Hatıra: Bölüm II ve usta İspanyol sinemacı Icíar Bollaín’in yeni filmi Maixabel’in de yer aldığı zengin bir programla izleyicisyle buluşan festivalin Uluslararası Film Eleştirmeleri Federasyonu (FIPRESCI) tarafından verilen ödülü ise Mafifa’nın oldu. Dünya’da ilk ve tek FIPRESCI ödüllü kadın filmleri festival olan Uçan Süpürge’nin bu yılki jürisi adına karar metnini Ukraynalı film eleştirmeni Elena Rubashevska okudu:
“FIPRESCI Ödülü’nü, bizi samimi bir kişisel yolculuğa çıkarırken daha geniş bir toplumsal bağlama değinmeyi de ustalıkla başaran bir filme veriyoruz. Teknik ve sanatsal tercihlerin hikayenin özüyle mükemmel bir uyum içinde olduğu, yönetmeninin ilk uzun metraj filmi olan bu belgesel etkileyici bir olgunluğa ve zanaatsal değere sahip. Kadın yönetmenin aynı zamanda kamerayı da kullandığını göz önüne aldığımızda bunun önemi daha da artıyor.”
Neredeyse tamamen sağır olan yönetmen Daniela Muñoz Barroso, çok genç yaşta ölen Mafifa’nın geride bıraktığı izleri takip ettiği yolculukta esrarengiz bir kadının izini sürerken bir yandan da kendi zihnini ve kalbini sorgular. Kadınların mirasının sınır tanımazlığını gösteren Mafifa, iki kadının yıllar sonra kurduğu görünmez bağ üzerine yaratıcı bir belgesel. Yönetmen Daniela Muñoz Barroso, 25. Uçan Süpürge’de film gösterimlerinin ardından izleyiciyle de buluşmuştu.
Kapanış gecesine gönderdiği video ile katılan yönetmen Daniela Muñoz Barroso şunları söyledi:
“Mafifa’nın FIPRESCI Ödülü’nü alması a beni çok mutlu etti. Ankara’da düzenlediğiniz bu güzel etkinlik için ve bana bu fırsatı verdiğiniz için sizlere teşekkür ederim. Harika bir festivaldi. Ekibimle de gurur duyuyorum; onlara da çok teşekkür ederim. Çok sağolun.”
Etkinlikte Uçan Süpürge Vakfı Başkanı Halime Güner 25. festivale ve Uçan Süpürge’nin çeyrek asırı geride bırakan yolculuğuna ilişkin konuştu. İlk olarak bir hayali gerçekleştirmenin öncelikle inanmak ve istemekle başladığını belirten Halime Güner konuşmasında şunları kaydetti:
“Bir hayali gerçekleştirmek öncelikle inanmak ve istemekle başlar. Sonra iyi bir ekip, iyi bir kadro ve iyi bir örgütlenme ile gerçekleştirilebilir. Bu hayali çok kadınla birlikte kurduk. Temamız Kadınların Mirası; o nedenle ilk yıllardan bu yana var olan kadınlara, Yıldız Ecevit’e ve Filiz Kardam’a öncelikle çok teşekkür etmek istiyorum. Yola ilk çıktığımızda daha güçlü bir örgütlenme için yedinci sanatın gücünü ve etkisini fark ederek film festivaliyle başladık. Festivalin en çok direktörlüğünü yapmış olan Sevna Somuncuğlu’na da çok teşekkürler. Daha önceki kataloglarda da olduğu gibi festival pek çok kadının emeğiyle var oldu. Tüm bu ayrıntıları ve isimleri 25. yıl festivali belgeselimizde görebileceksiniz. Çeyrek asır kutlaması dediğimizde hele ki değişimi kadınların başlatacağını söylüyorsak ve bunda da çok iddialıysak gelecek çeyrek asırı kimlerin taşıyacağı ve nasıl taşıyacağı çok önemli. Size ekip arkadaşlarımızı tanıtmak istiyorum, ekip arkadaşlarımız gelecek çeyrek asır için hazır varız dediler ve bu arkadaşlarımızla birlikte Uçan Süpürge’nin ikinci çeyrek asıra başladığını bugünden itibaren ilan etmek istiyoruz.
Ancak size başka bir kadını daha tanıtmak istiyorum. Uzun zamandır sinema alanının içinde olan biri olan, sinemaya olan saygısını, yönetmenlerin emeklerini görünür kılmak konusunda hasas bir teraziyle dolaşmasını, seyirciyle kurduğu ilişkisini göz ettiğimizde bir film festivalinin, feminist bir film festivalinin direktörü kim olmalı diye sorulduğunda kesinlikle Nil Kural olmalı derim. Nil Kural’ın ekibimizin bir parçası olmasından dolayı gurur duyuyoruz.”