Dedeağaç, Batı Trakya’da burnumuzun dibinde bir liman şehri. Lozan’a göre silahsız olması gerekirken Yunanistan, ABD’ye burada askeri üs kurdurdu.
Sözkonusu üssün doğrudan Çanakkale ve İstanbul boğazlarını tehdit edebileceği uyarılarına karşın Erdoğan geçtiğimiz Temmuz’da şu açıklamayı yaptı:
“Bu 2014 yılından beri Amerika’nın Dedeağaç’taki aslında bir planlı programıdır. Dolayısıyla yani burada anormal bir gelişme söz konusu değil. Bu kendisinin bu planlı attığı adımı da bizler de yakından takip ediyoruz. Yunanistan-Amerika ilişkilerini zaten biliyorsunuz, fakat bizler de burada üzerimize düşen neyse bunu her zaman yapıyoruz. Tedbirse tedbir. Bunlar da zaten her zaman bizim için alınan veya atılan adımlardır.”
Biden’a Dedi ki
O sözlerin üzerinden 3 ay geçmişti ki, G-20 Zirvesi’nde Biden’la görüştükten sonra bu defa şöyle konuştu:
“Sayın Biden’a da Macron’a da bu konuyu söyledik. Dedik ki; ‘Bu Dedeağaç olayı nedir? Burada böyle bir üssün kurulması bizi, halkımızı ciddi manada rahatsız ediyor’…”
Erdoğan, Biden’a “ciddi manada rahatsızlığını” ilettiği halde ABD’nin Dedeağaç planlarında bir değişiklik olmadı. Buraya 120 saldırı helikopteri, bin askeri araç, 3 bin personel nakledileceği bildirildi. Limanda incelemeler yapan ABD’nin Atina Büyükelçisi Geoffrey Pyatt, tarihin en büyük askeri teçhizatının Dedeağaç Limanı ve üs bölgesine yapılacağını belirtip, “Savunma anlaşmasının kuralları gereği Yunanistan ile askeri alandaki işbirliğimizi hızla geliştiriyoruz.” dedi.
Peki Erdoğan’ın bu ikinci açıklamasına rağmen Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Dedeağaç olayı” hakkında ne söyledi? Şunları:
“ABD bize karşı orada değil. Şu anda gördüğümüz bunların tatbikat amaçlı gelişmeler olduğu. Takip ediyoruz.”
Milli Savunma Bakanlığı’nın aylık basın bilgilendirme toplantısında da; “Rusya’nın Ukrayna ile yaşadığı gerilimin ardından ABD Avrupa Kuvvetler Komutanlığı’nın 2014’ten bu yana sürdürdüğü Atlantic Resolve operasyonu kapsamında daha önce Baltık bölgesinde yapılan faaliyetlerin şu anda Yunanistan üzerinden yapıldığı”, “ABD’nin bölgede kalıcı bir konuşlanmaya gitmediği” anlatılıp şöyle denildi:
“Bunlar ABD’nin Avrupa güvenliğine katkı sağlamak üzere rotasyonel faaliyetler. Çok büyük bir yığınaklanma söz konusu değil. Gelişmeleri takip ediyoruz. Endişe edilecek bir durum yok.”
Osmangazi Belediyesi’nin Tespitleri
Ankara bu çelişkili açıklamaları yaparken, Bursa Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Temsilcisi ve Bursa Osmangazi Belediye Meclis Üyesi İsmail Hayat ise Osmangazi Belediye Meclisi’nde tüm siyasi partilerin destek verdiği şu kınama metnini yayımladı:
“Batı Trakya’nın en önemli bölgelerinden olan Dedeağaç bölgesinin seçilmesiyle Lozan Barış Antlaşması’ndaki bu bölgelerin silahsız kalması yükümlülüğü Yunanistan ve ABD tarafından çiğneniyor… Maksat, Türkiye ve Yunanistan arasında Lozan ile şartları belli olan, ancak Yunanistan devletinin hiçbir zaman uygulamadığı Batı Trakya konusuna ABD’yi de dahil etmek, Güney Kıbrıs ve İsrail enerji kaynaklarının Avrupa’ya arzını güvenceye almak, Boğazlar ile Ege’yi gözlem altına almaya çalışmak; Dedeağaç, Bulgaristan ve Romanya üzerinden yeni bir hat oluşturarak, Boğazların stratejik değerini düşürmeye çalışmaktır. Bu sebeplerin ışığında, ABD ve Yunanistan’ın bu bölgeye kuracağı üssün hem Türkiye, hem de Batı Trakya Türklerine olumsuz sonuçları olacaktır. Böylece Lozan Barış Antlaşması’nı açık bir şekilde hiçe sayan ABD ve Yunanistan, Batı Trakya Türklerinin Lozan’dan kaynaklanan haklarını ihlal ve işgâl etmeye devam edecektir.”
“Komşularımızın Çılgınlığına Karşı Garanti”
Geçen yılki o gelişmelerden sonra bir daha Ankara’nın gündeminde yer almayan “Dedeağaç olayı” konusunda Yunanistan tarafının dillendirdiği son itirafları aktaralım.
ABD-Yunanistan arasında yapılan savunma işbirliği anlaşmasının 5 yıl uzatılması kararının geçen hafta Yunan Meclisi’nde onaylanmasından önce Savunma ve Dış ilişkiler Komisyonuna bilgi veren Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, “Ülkemizde Amerikan askeri varlığını istiyoruz, üsleri buraya getirme isteğinde olduğumuzu saklamadık. Amerikan askeri varlığının Dedeağaç’ta ve Giannouli kampında da olmasını istiyoruz. Burasının Balkanlar için bir eneji kavşağına dönüşmesi Yunanistan için önemli.” açıklamasını yaptı.
Ardından, “Erdoğan’ın, Biden’a şikâyet ettiği ve kamuoyuna açıkladığı” konunun bu olduğunu hatırlatıp, “Evet, Dedeağaç Limanı’nın ticari olmasını istemiyoruz ve tam da bu, Erdoğan’ı rahatsız etti.” dedi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de sözkonusu anlaşmanın Meclis’te onaylandığı gün yaptığı konuşmada, “anlaşmanın ülkeyi güvenlik tehditlerine karşı koruduğunu”, “askeri tesislerin yükseltilmesine izin vereceğini” ve “Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra bölgede bir enerji merkezi haline gelen Yunanistan için bir güvenoyu olduğunu” anlatırken şu ifadeleri kullandı:
“ABD, Doğu Akdeniz’deki varlığını genişletiyor ve ülkemiz ABD’nin bölgedeki en net ortağı ve muhatabı haline geliyor… Bu anlaşma ikili bir protokol olmaktan çıkıyor ve komşularımızın her türlü çılgınlığı karşısında uluslararası meşruiyeti garanti eden ihtiyatlı bir Avrupa ve NATO ortağı olarak Yunanistan’a bir garanti haline geliyor.”
Demek ki, neymiş? ABD, Dedeağaç’a “tatbikat amaçlı” değil, bize karşı gelmiş!..