Ukrayna’nın Rus güçleri tarafından işgali, Avrupa’nın on yıllardır en kötü güvenlik krizini tetikledi. Rusya – Ukrayna savaşında işgali tam 83 gündür sürüyor ve görünürde bir son yok. Ne kadar uzun sürerse, küresel gerçeklere yönelik tehditler o kadar büyük olacağı kesin.
Korkulan ise; Rusya – Ukrayna savaşının nükleer silahların kullanılmasıyla son bulmasıdır.
Ajanslara az önce “Ukraynalı savaşçılar Mariupol çelik fabrikasından tahliye edildiğinde en kanlı savaş sona erdi “ son dakika haberi düştü. Ukrayna’nın kuzeyinden çekilmesinin ardından Rusya, ülkenin doğu ve güneyini kontrol altına alma çabalarına yeniden odaklandı. Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı’na (MoD) göre, Belarus’un son zamanlarda Ukrayna’nın kuzey sınırı boyunca güç konuşlandırması, Ukrayna birliklerinin Donbas’ta konuşlandırılmasını engelleyerek bölgedeki Ukrayna birliklerini sabitlemesi muhtemel.
Batılı askeri kaynaklara göre Vladimir Putin, Ukrayna savaşına o kadar kişisel olarak dahil oldu ki, operasyonel ve taktik kararları “albay veya tuğgeneral düzeyinde” bizzat kendisi alıyor. Aynı kaynaklar, geçen hafta Ukrayna’nın askeri şefin görevden alındığı yönündeki iddialarının aksine, Putin’in Rus silahlı kuvvetleri komutanı general Valery Gerasimov ile hala yakın bir şekilde çalıştığını da sözlerine ekliyor.
Ukrayna cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenski ise çelişkilerle dolu açıklamalarına dolu dizgin devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek istediğini söylüyor! akabinde tam tersine bir açıklama ile basın karşısına çıkıyor. Son video açıklamasında Zelenski şöyle diyor: “Ukrayna’nın Ukraynalı kahramanlarına canlı ihtiyacı var. Bu bizim ilkemiz. Altını çizmek istiyorum ; çocuklarımızın hayatlarını kurtarmayı umuyoruz.”
Bu arada İngiltere başbakanı Boris Johnson, Brexit sonrasında Avrupa’da söz sahibi olma çabalarını sergilerken, Ukrayna krizini de çok iyi kullanıyor. İngiltere’nin Rusya’yı caydırmaya yardımcı olmak için Doğu Avrupa ve İskandinavya’daki eski ittifaklarını yeniden bilinçli olarak canlandırıyor. Kuzey İrlanda’da anlaşmazlıklar baş gösterirken AB ile yeni gerilimleri de beraberinde körüklüyor.
Dublin, İngiltere dışişleri bakanı Liz Truss’ın Kuzey İrlanda protokol planını duyurmaya hazırlanırken ‘uluslararası hukuku çiğnemek cevap değildir’ diyor ve daha açıklama öncesinde itiraz ediyor. AB ile imzalanan ve İngiltere’den Kuzey İrlanda’ya giden bazı mallara kontroller getiren anlaşma, Kuzey İrlanda’nın AB’nin tek pazarında kalabilmesini sağlamak ve İrlanda sınırında kontrollerin uygulanmasını önlemek. Teklif potansiyel olarak kışkırtıcı çünkü Birleşik Krallık’ın üç yıldan kısa bir süre önce AB ile üzerinde anlaşmaya vardığı bir anlaşmadan tek taraflı olarak vazgeçmesini gerektirecek.
2020’den beri İngiltere’nin Kuzey İrlanda’dan sorumlu bakanı Muhafazakar Partisi politikacısı Brandon Lewis, yasanın tamamının bu hafta parlamentoya sunulma niyeti olmadığını söyleyerek, Dublin ve Washington’dan gelen alarm tepkisinin ardından planların ertelendiğini yalanladı.
Boris Johnson’un amacının İngiltere’yi kıtasal bir güç olarak yeniden kurmak olduğu çok iyi görünüyor.
İngiltere’nin Avrupa’daki geri çekilmesinin merkezinde, Birleşik Krallık, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İsveç, İzlanda, Estonya, Letonya, Litvanya ve Hollanda’yı kapsayan, NATO ile uyumlu, AB dışı bir askeri grup olan Joint Expeditionary Force – Müşterek Sefer Gücü – JEF bulunuyor. JEF, Ukrayna ile ilgili savunmayla derinden ilgilenmektedir. Bir yönden bakıldığında, AB’nin sık sık bahsettiği ama asla organize edemediği “Avrupa ordusu” İngiltere tarafından yönetiliyor.
Boris Johnson, Rusya’nın yenilgisine öncelik vermekte kuşkusuz samimi görünüyor. Ona göre savaş, demokrasi ve otoriterlik arasındaki küresel mücadeleyi simgeliyor. Bu konuda, NATO’nun lideri ve Brexit sonrası İngiltere’nin esas müttefiki olan ve anlaşması olmadan çok az şey yapmaya cesaret ettiği ABD’ye yakın duruyor.
Savaşlar bir kez başladığında nadiren bir senaryoyu takip ettiği tarihte ki örnekleriyle iyi bilinir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin de, bir farkı yok gibi görünüyor. Amerika Birleşik Devletleri, onun transatlantik müttefikleri ve ortakları (kısacası tüm dünya denilmeye çalışılıyor), Rusya ile yaklaşık son 3 aydır zorlu bir çekişme dönemiyle karşı karşıya.
Rusya – Ukrayna savaşı önümüzde ki günler veya aylarda dünya için ne anlama geleceği, ne zaman biteceği! Veya başka ülkelere sıçrayarak genişleyip genişlemeyeceği, henüz belli değil. Rusya – Ukrayna savaşı nükleer silahların kullanılmasıyla da sona erebilir.