Resmi olarak 38 yıl sonra Trabzonspor lig şampiyonu oldu…
Dile kolay… 38 yıl… bir ömür…
Peki neler sığmadı bu 38 yıla. Ölümler, kazalar, şikeler, haksızlıklar, ihanet damgaları daha neler neler…
Dünyanın dört bir yanından sadece Trabzonlular değil, Trabzonlu olmayıp Trabzonsporlu olanlar… Yıllarca bekledi. Kimi şahit olmuştu geçmiş şampiyonluklara “ölmeden son kez” dediler… kimi hiç görmemişti “ölmeden görsem keşke” dediler… hepsinde ana tema ise öfkeydi.
Kazım’ın dediği gibi “en güçlülere karşı koyan hayali bir kahraman”dı Trabzonspor. Karadeniz fırtınası… İstanbul saltanatını deviren büyük ağabeydi…
Mehmet Dalman’dı Trabzonspor, eşine “şikeden dert yanıp” ahirete göç eden…
Trabzonspor Kemal Onur Sevinç’ti, minicik bedeni kansere yenildi…
Eyüp Yavuz’du Trabzonspor, sevdasının peşinden maç izlemeye geldiği Akyazı stadı son durağı olmuştu…
Trabzonspor Kazım Koyuncu’ydu, güçlülere karşı eğilmemiş, dik durmuştu…
Eren’di Trabzonspor… Trabzonspor Eren Bülbül’dü… Yaylada sığır otlatırken şampiyonluk hayali kuranların, parasızlıktan forma alamayan beyaz tişörtleri bordo – maviye boyayan aslan yürekli kahramanlarındı…
O yüzden bu şampiyonluk öyle her şampiyonluğa benzemez. Amerika’dan Belçika’ya, Hollanda’dan Bosna Hersek’e Tekirdağ’dan Mardin’e kadar kutlanan; haksızlık karşısında eğilmeyen herkesin şampiyonluğu kutlu olsun. En çok da Eren’in ve Kemal Onur’un şampiyonluğu kutlu olsun.