Nazi lideri Hitler’e özenen Putin, Lebensraum (yaşam alanım) gerekçesi ile topraklarını genişletme davası gütmektedir.
Nazilerin Almanca Lebensraum Türkçe karşılığı ile ‘yaşam alanım’ kavramı, Doğu Avrupa’da Almanya sınırları dışında yaşayan Alman azınlıkların Almanya’nın hâkimiyetinde birleştirilmesi ve yeni toprakların kolonizasyonu ile beraber Alman popülasyonunun bu topraklara yerleştirilmesi politikasıdır.
Putin, Lebensraum politikasını uygulamaya geçirmek için o devasa nükleer savaş makinesini tüm gücü ile harekete geçirerek Ukrayna’da sivil halkın, çoluk çocuğun, kadın kızın üzerine sürmüş bulunmaktadır.
İşin açığı askeri kuvvetler denk gibi görülmemektedir, hemen herkes Rus ordusunun Ukrayna’yı hap gibi yutacağı görüşünde ve lakin işler böyle gitmeyebilir de.
Sosyal medyada da bolca izlenen bir görüntü Ruslar için işlerin hiç de kolay olmayabileceğine işaret ediyor. Sosyal medyayı ayağa kaldıran bu kayıtta Ukrayna’nın güneydoğu sınırında Karadeniz’deki Yılan Adası açıklarına gelen Rus savaş gemisiyle Ukrayna sınır muhafızı askerleri arasında geçen konuşmanın kaydı var. Ukrayna Pravda gazetesinin yayımladığı ses kaydına göre, Rus savaş gemisi mürettebatı, adadaki askerlerle iletişime geçerek “Bu bir Rus savaş gemisi. Gereksiz yere kan dökülmesini ve can kaybını önlemek için silahlarınızı bırakıp teslim olun. Yoksa bombalanacaksınız” diyor.
Adada konuşlanan askerlerden biriyse, “Rus savaş gemisi, s***irin gidin!” diye küfür ederek teslim olma önerisini reddediyor.
Bunun üzerine Rus savaş gemisi top atışına başlıyor ve adadaki askerleri acımasızca katlediyor…
Bu katliamdan sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, yaptığı açıklamada Rus savaş gemisinin bombardımanında adada görev yapan 13 Ukraynalı askerin hepsinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Zelenski, “Oradaki sınır muhafızlarının hiçbiri teslim olmadı ve kahramanca can verdi. Askerlerin anısına Ukrayna’nın Kahramanı madalyası takdim edilecek” dedi.
Devasa bir Rus savaş gemisine öleceğini bile bile “s***irin gidin” diye küfrederek direnen askerlerin ruhu ile Rus Diktatörü Putin ve ultra zengin Rus oligarkların hizmetindeki bir işgal ordusunun ruhu nasıl boy ölçüşebilir?
Emin olun, bu gün Ukrayna halkı Ruslardan ve Putin’den artık çok daha fazla nefret ediyor, bu nefretin kamçıladığı direniş ruhu diktatör Putin’in tanklarını Ukrayna bataklıklarına gömerse ne olur?
Dünyanın çok büyük bir kısmı diktatör Putin’in Hitler’e öykünerek kalkıştığı bu işgal harekâtına karşı, Putin ve Rusya’ya bedel ödetmeye kararlıdır.
Rusya her ne kadar coğrafi ve askeri bir dev gibi görünse de teknolojik olarak geri ve ekonomik olarak bir cücedir. Neredeyse tüm gelirini ham madde satışı ile elde etmektedir. Hammadde satışlarında ise en büyük payı petrol, doğal gaz ve kömür almaktadır. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında fosil kaynak kullanımının yasaklanması yakın gelecekte Rusya’yı ekonomik olarak epeyce zor bir duruma düşürecektir.
Putin’in bu gün yeniden bir süper güç olmaya özenmesi bana hep öküze özenen kurbağa hikâyesini anımsatır, hikâyenin sonu belli. Putin’in bu hikâyesinin sonunda da Rusya bir tur daha bölünüp parçalanabilir.
Diğer yandan Rusya’nın kaba askeri gücü dışında dünyaya satabileceği bir hikâyesi de kalmamıştır. Bolşevik devrimi sonrasında dünyayı etkileyen bir sosyalist dünya düzeni anlatılıyordu. Putin bu gün ne anlatacak, mafyatik oligarkların sömürdüğü Rus halkını mı anlatacak?
Eli kanlı bir diktatörün güç devşirme hayali sonucunda ölen masumlar, sığınaklarda korku içinde bekleşen çocuklar, işgal edilen yanıp yıkılan bir ülke görüntüsü ve bu görüntüye izin veren uygar dünya gerçekten de insanın yüreğini sızlatmaktadır. Birleşmiş Milletler böyle bir günde bile etkili olamıyorsa ne zaman etkili olacak?