Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da arasında olduğu 108 sanıklı dava görülmeye başlandı.
İddianameyi 7 Ocak 2021’de kabul eden Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi davanın ilk duruşması Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’nde başladı.
Sanık yakınları ve avukatlarından provokasyon
Dava; sanıkların ve sanık avukatlarının provokasyonlarıyla başladı.
Sanık yakınları ve sanık avukatları ile emniyet güçleri arasında tartışma çıktı.
Dava için 5 ayrı duruşma salonu hazırlanmıştı. Ancak sanık avukatlarının tamamı tek salonda bulunmak istedi. Avukatlara, koronavirüs salgını nedeniyle duruşmanın tek salonda yapılamayacağı söylendi.
Sanık avukatlarının SEGBİS sistemiyle ilgili de sorun çıkardığı öğrenildi. Duruşma salonlarını terk eden avukatlar, cübbelerini de çıkararak provokasyonlarını sürdürdü.
Sanıkların, avukatları olmadan konuşmayacaklarını söylemesi üzerine, dava aktif bir şekilde başlayamadı, halen kimlik tespiti işlemleri devam ediyor.
38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor
Davanın iddianamesi 3 bin 530 sayfa, 324 klasör delil ve eklerinden oluşuyor.
Davada 2 bin 676 müşteki ve mağdur ile 37 maktul yer alıyor. Haklarında ceza istenen 108 sanığın tamamı, 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanacak.
İddianamede 6-8 Ekim 2014’te DEAŞ’ın Kobani olarak da bilinen Ayn el Arab’ı kuşatmasını bahane eden terör örgütü mensup ve sempatizanlarının, HDP’nin çağrısı üzerine 35 ilde başlattığı sokak eylemleri ve sonuçları yer alıyor.
“Azmettirici” sıfatıyla yargılanacaklar
Soruşturmayı tamamlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosu, 2 bin 676 müştekinin bulunduğu 3 bin 530 sayfa ve 6 ciltten oluşan 108 sanıklı iddianame ile 300 ek klasörü 30 Aralık 2020’de Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
“Azmettirici” sıfatıyla olay tarihinde ülke genelindeki terör eylemlerinden sorumlu tutulan 28’i tutuklu, 6’sı tutuksuz, diğerleri ise firari sanıklar hakkında, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “nitelikli adam öldürme” suçlarından 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Ayrıca sanıklar 29’ar kez “öldürmeye teşebbüs,” 3 bin 777’şer kez “mala zarar verme”, 25’er kez “alıkoyma”, 395’er kez “hırsızlık”, 15’er kez “yağma”, 308’er kez “iş yeri ve konut dokunulmazlığı ihlali”, 13’er kez “Türk bayrağını yakma”, 7’şer kez “Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet” ile suçlandı.
İddianamenin kabul edilmesinden sonra olay tarihinde HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olan HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, dönemin MYK üyelerinden Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Hakkı Saruhan Oluç ile Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Van Milletvekili Sezai Temelli ve İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü hakkında hazırlanan fezlekeler 19 Şubat 2021’de Meclis’e gönderildi.
Talimat Öcalan’dan, çağrı HDP’den
İddianameye göre terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan 22 Eylül 2014’te, “Halkımızı topyekun bu yüksek yoğunluklu savaşa karşı direnişe geçmeye çağırıyorum” açıklamasıyla Kobani olaylarının fitilini ateşledi.
Kısa süre sonra DEAŞ’ın Kobani’ye saldırması üzerine HDP yöneticileri de peş peşe açıklamalarda bulunarak terör yandaşlarından sokaklara çıkmalarını istedi.
HDP’nin sosyal medya hesabından, “Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı” başlığıyla yapılan paylaşımda, “Kobani’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca toplantı sürerken yapılan yazılı açıklamada da uluslararası kurumların, demokratik kitle, emek ve meslek örgütlerinin Kobani’de yaşananlara karşı harekete geçmesi gerektiği belirtilerek, “Kobani’de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bundan böyle her yer Kobani’dir” denilerek sokak eylemlerine bir kez daha davetiye çıkarıldı.
Aynı gün benzer bir açıklama yapan HDP Kadın Meclisi de terör örgütü YPJ-YPG ile dayanışma gösterilmesini istediği açıklamasında, “Bütün kadınları YPJ-YPG ile, Kobani halkı ile dayanışmaya, Türkiye’nin her yerinde alanlara, sokağa, aktif eylemselliğe çağırıyoruz” ifadesini kullandı.
Terör eylemlerinde 37 kişi hayatını kaybetti
Örgüt elebaşlarından Murat Karayılan da “Sınırlar kalkmalı, Urfa ile Kobani birleşmeli. Bu direnişe katılmak esas alınmalıdır” mesajını verdi.
Sözde KCK yürütme eş başkanı, Bese Hozat kod Hülya Oran ise 7 Ekim 2014’te, “Tüm sokaklar Kobani sokaklarına dönüştürülmeli, eyleme geçilmelidir. Kendi öz savunmasını güçlendirerek, ‘her yer Kobani, her yer direniş-serihildan’ anlayışıyla direnişini zafere taşımalıdır” ifadelerini kullanarak eylemlerinin yoğunlaşmasını istedi.
Bu çağrılar üzerine Türkiye genelinde yaşanan terör eylemlerinde 37 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı.
COVID-19 tedbirli duruşma
Dava, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminden sonra Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde inşa edilen 1464 kişilik 1 Nolu Salon’da görülüyor.
Bahtiyar Çolak mahkeme başkanı, Yıldıray Kaya ve Ergin Yılmaz üye hakimler olarak kürsüdeki yerini aldı.
İddia makamında ise Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek görev yapıyor.
Kaynak TRT Haber