Önümüzdeki seçim Recep Tayyip Erdoğan’ı, Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Muharrem İnce’yi veya Sinan Ogan’ı seçme veya
seçtirmeme seçimi değildir.
Bu seçim, önümüzdeki dönemde Tek Adam yönetimine yol açan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’nin mi olacağının bir seçimdir. Bu seçim sonucunda ya Atatürk, Cumhuriyet ve Türk kimliğine savaş açan siyasal İslâmın kesin zaferinin ilan edileceği bir seçim olacak ya da Atatürk’ün kurduğu milli ve çağdaş Türkiye’nin fabrika ayarlarına dönüldüğü bir seçim olacak.
Bu seçimin diğer seçimlerden farkı, devletin Yönetim sisteminin, belirleneceği, kuvvetler ayrılığı prensibinin tekrar geri gelip gelmeyeceğinin, tarikat ve cemaatlerin devlet kurumlarına hakim olma hırslarının sona erdirilip erdirilmeyeceğinin, yandaşlığa göre değil liyakate ve ehliyete dayalı görevlendirmelerin yapılacağı adil bir düzene dönülüp dönülmeyeceğinin belirleneceği bir kader seçimidir. Bu seçimin ilk turda sonuçlandırılması gerekiyor. Bazı Cumhurbaşkanlığı adaylarının birilerine güç göstermek istemeleri ancak egolarını tatmin eder. Bu seçim kimsenin egosunu tatmin etme seçimi değildir. Bu seçim, Türk milletinin akıl ve bilimin rehberliğinde aydınlık bir Türkiye’nin mi, dini cemaat ve tarikatların egemen olduğu Ortadoğu ülkesi bir Türkiye’nin mi tercih edileceği bir seçim olacaktır. Oylarımızı bu gerçekleri düşünerek verelim.