Azınlık olmak, mevcut rejimle barışık olmamak zor, hatta çok zor olmalı. Hele ırkından, dilinden, renginden, inancından dolayı ötelenmek; yaşamı birkaç kez daha ağırlaştırır insana. Tanıdığım bir harekatçı vardı orta masalarda oturamazdı. Sırtını hep duvara verirdi. Aynı psikolojiyi, düşmanı bol bir Baron da da görmüştüm. Özgürce konuşmak, yaşamak güzel bir şey ! Türkçe konuşmayı özleyen lise arkadaşım Niyazi 1986 da Paris’te intihar etmişti. Çırpınırdı Karadeniz Ankara’da değil Varna’da veya Soçi ’de önemli ve coşkuyla çırpınır Karadeniz buralarda!
Rejimle, yasayla barışık olmayanları en güzel saklayacak mekanlar dağlardır. Seni korur vermez ele demiş Gevheri. Nedeni ne olursa olsun dağlar saklar korur insanları, hayvanları, doğayı. Grup yorumun güncellediği, şimdilerde ayrılıkçı Kürtlerin ve onlara tepki veren MHP’lilerin seçim ezgisi olarak sahiplenilen, “Dağlara gel Dağlara” 15. Yüzyılda Osmanlı – Kürt ittifakı ile yapılan katliamdan dağlara kaçarak kurtulan Türkmenler için, Alevi Pir-i Gevheri tarafından yaratılmış bir eserdi. Gevheri 17. Yüzyılda yaşamış bir Türk ozanı. 1998 yılında Prof.Dr. Şükrü Elçin’in yayınladığı “Gevheri Divanı”n da 945 şiiri bir araya getirilmiş. Gevheri’nin 1700 yılında öldüğü belirtiliyor.
Dağlarda ve dağlık bölgelerde; rejimle barışık olmayan kavimler sırt sırta verip yaşarlar. Dağlar saklar onları ve doğaya karşı omuz omuza dayanıştırır. Biraz rahatlayınca da, kapışır, savaşırlar. Cebel Lübnan’da 1516’dan 1918’e kadar Osmanlı coğrafyasında muhtar yaşamış Dürzi, Mütevali, Nusayri, İsmaili, Arap, Süryani, Maruni, Rum Melkit, Rum Katolik, Musevi, Ermeni ve Türkmenler.
Himalayalar’da durum aynı Nepal’de 125 etnik grup var. Chetti, Brahman Hill, Magar, Tharu, Tamang, Newar, Kami, Gurka, Şerpa ve saire….
Balkanlarda, bir çok kavmi barındırıyor. Bir dönem sadece, Osmanlı eğemenliğinde olan cografyada bizim Trakya’yı da sayarsak, biz dahil 13 devlet var. Hani zorlasalar artırabilirler sayıyı. Konuyu Kafkaslara getireceğim. Kafkaslarda 6 dil grubundan 54 ayrı kavim birlikte yaşıyor. Tümü aktif diri, dinamik kavimler. Hiçbir zaman tam teslim olmamışlar egemen güçlere. Bu gruplardan önemli biri de Türkler, Kıpçak kolundan; Kumuklar (Kalmuk), Balkarlar, Karaçaylar, Nogaylar ve Oğuz kolundan; Azeriler, Misketler ve Türkmenler.
1995 yılında Atlas dergisi Gürcüstan’la ilgili bir belgeselinde şöyle bir örnek vermişti; “Tiflis sonrası Elburz ’a tırmanırken Zugdidi’yi geçtikten sonra dağlı kavimlere rastlarsınız. Buralar da Sovyetlerin dağılması hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sorarsanız, Şaşırırlar. Aaaa Sovyetler dağıldı mı?” diye.
Ama “biraz daha tırmandıktan sonra Svan bölgesi başlar. Svan’lara sorarsanız aynı soruyu “Sovyetler kim? Diye soruyla yanıt verirler. (Z kuşağı için not düşeyim, Sovyetler 1918’de kuruldu, 1990’da dağıldı). Elburz 5642 m ile Avrupa’nın da en yüksek tepesi. Kafkaslarda Shkhora Tepesi de 5201 m ile yüksek zirvelerden biri.
Dünyada 7.200 m üzerinde 109 zirve var tümü Asya Himalayalarda. Himalaya Mahalangar sırtındaki Everest 8848 m ile en yüksek, onu Karakurum Sırtında K2 tepesi izliyor. Türkiye’nin Ağrı Dağı 5165 m ile ilk sırada Cilo (Reşko tepe) 4168 m, Süphan 4058 m, Kaçkar 3937 m.
Yaşanabilirlik açısından dünyanın en yüksek yerleşimi Peru’da 5100 m. De La Rinconada kenti dağınık yerleşim 60000 nufuslu bir madenci şehri. Dünya başkentlerinin 9 tanesi 2000 m. üzeri rakımda, en yüksek olanı Bolivya Lapaz 3640 rakımlıdır. Türkiye’nin en yüksek rakımlı ili Erzurum (1853 m.) en yüksek ilçesi Van Başkale (2460 m.), en yukarı köy ise Başkale Aydemir köyü 2700 rakımlı. Bahçesaray Karabet geçidi ise 2985 m. Karayolunun geçtiği en yukarı nokta. Yükseklerde yaşamak zordur. İyot eksikliği triod bezinde büyümeye yol açar ve guatr nedeni olur. Tarımda zordur yüksek platolarda.
Ağaçlar ise sadece Ekvator bölgesinde 5000 metreye kadar yaşayabiliyor. Yüksek enlemlerde
ağaçların yaşam sınırı 1000 metreye kadar düşebiliyor. Denizlere kıyısı olmayan 45 ülke var dünyada. Bunların 16’sı Afrika’da, 15’i Avrupa’da, 12’si Asya’da ve 2’si Latin Amerika’da bulunuyor. Denizsiz ülkeler arasında Ethiopya en kalabalık nüfusa sahip. 94 Milyon 350 bin nüfusuyla dünya sıralamasında 14. sırada bulunan ülkenin Eritre’nin 1993’te ayrılması
ile Kızıldeniz’e olan bağlantısı kesilmişti.
Allah kimseyi yurdundan koparmasın. Dağlara gidişimiz kayak için, alpinizm (dağcılık) için, trekking için, gezmek için olsun. Haftaya Kafkaslara bir yolculuk yapalım.
Sevgilerle,
M. Ünvan ATLI